Sivas’ın Kalbindeki Müzenin Sırrı Ortaya Çıktı
Sivas’ın Kalbindeki Müzenin Sırrı Ortaya Çıktı
İçeriği Görüntüle

Sivas, sokaklarında gezerken her köşede karşınıza çıkabilen tarihi camileriyle adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Bu manevi hazinelerden biri olan Şems Camisi, küçük ve mütevazı yapısına rağmen Sivaslı vatandaşların yoğun ilgisiyle, şehrin yaşayan tarihinin en canlı örneklerinden birini oluşturuyor.

Tarihi Tabelanın Ötesindeki Gizem

Caminin girişindeki tabelada inşa tarihi Hicri 1276, Miladi 1860 olarak belirtilse de, bu yapının kökleri çok daha derinlere uzanıyor. Tabelada banisi ve mimarının bilinmediği ifade edilse de, tarih sayfaları ve rivayetler bizi ünlü seyyah Evliya Çelebi'ye ve şehrin manevi mimarlarından Şemseddin Sivasi'ye götürüyor. Evliya Çelebi’nin 1596 yılında "Sivas Efendi" diye bahsettiği ve Şemseddin Sivasi'den aldığı cami olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, caminin tabelada yazan tarihten yaklaşık 250-300 yıl daha eski olabileceğine işaret ediyor.

Bir Mescitten Doğan Mahalle

Hikayeye göre, dervişleriyle birlikte bu bölgeye yerleşen Şemseddin Sivasi, buraya sadece bir mescit değil, aynı zamanda bir okul ve çeşme de inşa ederek bölgenin bir mahalle hüviyeti kazanmasını sağlamıştır. Cami de ismini, bölgeyi ihya eden bu büyük zattan almıştır. Caminin çevresinde bulunan Şeyh Hasan Zaviye'si türbesi de bölgenin manevi atmosferini pekiştiriyor.

Yıkımdan Doğuşa: Modern Zamanlarda Bir Vefa Örneği

Yüzyıllara meydan okuyan bu tarihi yapı, 2016-2017 yıllarında gerçekleştirilen bir rekonstrüksiyon projesiyle adeta yeniden doğdu. Minare hariç caminin tamamı aslına uygun olarak yıkılıp yeniden inşa edilirken, tarihi minaresi de onarılarak geleceğe taşındı.

Bugün Şems Camisi, sadece tarihi bir yapı olmanın ötesinde, mahalle sakinlerinin ve Sivaslıların ibadet için yoğunluk gösterdiği, manevi bir merkez konumunda. Şemseddin Sivasi'nin mirası, yüzlerce yıl sonra bile aynı duvarlar arasında, aynı mahallede yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyor.

Sivaslı vatandaşların bu tür tarihi yapılara olan ilgisi asırlar geçse de bu tarihi yapıların unutulmamasına da katkı sağlıyor.

Muhabir: Selim Çetinkaya