11 Kasım 2025
weather
15°
42,2459 %0,23
48,8996 %0,43
5.620,18 % 0,66
Ara

Belediyecilik Nerede Başlar, Nerede Biter?

YAYINLAMA:

Türkiye’de belediyecilik anlayışına baktığımızda yıllardır süregelen temel bir belirsizlik göze çarpıyor: Belediyeler ne iş yapar? Daha doğrusu, yapması gerekenle yaptığı iş arasındaki fark neden bu kadar büyüktür?

Oysa belediyelerin asli görevleri son derece nettir:
Altyapı, yol, su, kanalizasyon, ulaşım, temizlik, çevre düzenlemesi, imar uygulamaları ve sosyal belediyecilik kapsamında ihtiyaç sahiplerine destek… Liste sade, tanımı açık.

Peki uygulamada ne görüyoruz?

Birçok belediye, asli görevlerinin dışına taşarak; konser organizasyonlarından uluslararası gezi programlarına, sosyal medya şovlarından seçim dönemlerinde yapılan yoğun peyzaj yatırımlarına kadar geniş bir alanda faaliyet gösteriyor.

Bu tablonun temel sebebi ise çok açık:

Seçilebilme Kaygısı

Belediyeler uzun vadeli ve teknik başarıyı değil, kısa vadede göze hitap eden, fotoğrafı güzel çıkan işler üzerinden performans sergilemeyi tercih ediyor. Bir başka ifadeyle, şehirlerin geleceğini belirleyen altyapı toprak altında kalırken, algı projeleri meydanlarda sergileniyor.

---

Belediyelerin Borç Yükü: Görünmeyen Gerçek

2025’e yaklaşırken Türkiye’deki belediyelerin toplam borcu 150 milyar TL’nin üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerin çoğu bütçe açığını borçlanmayla kapatıyor. Yani bugün yapılan birçok hizmet, gelecek nesillerin üzerine yazılmış borçla finanse ediliyor.

Peki borcu olmayan belediye var mı? Var, ama bir elin parmaklarını geçmez.
Bunlar genellikle nüfusu küçük, gelir-gider dengesi daha sade belediyelerdir.

Büyükşehirlerde ise tablo daha ciddi. Bazı belediyelerde bütçenin %30-40’ı sadece borç faizi ve geçmiş dönem ödemelerine gidiyor. Bir başka deyişle, bugün yapılan projeler çoğu zaman eski borcu çevirmek için yapılıyor.

---

Bir Örnek: Park mı, Vitrin mi?

Bir belediye bir yıl boyunca 300’den fazla park yaptığını duyurmuştu. Rakam etkileyici görünüyordu. Ancak parkların büyük kısmı 150 metrekarelik, iki salıncak bir kaydıraktan ibaretti.

Aynı yıl belediye sınırlarında kanalizasyonu olmayan sokak sayısının bu park sayısından fazla olduğu ortaya çıktı.

Soru basit:

Şehrin gerçek ihtiyacı park mıydı, yoksa sosyal medyada paylaşılacak açılış fotoğrafları mı?

---

Doğru Belediyecilik Çoğu Zaman Görünmez

Gerçek hizmet billboardlarda kendini göstermez.

Sel basmayan bir mahalleyi kim fark eder?

Sokak lambalarının hiç sönmeden yanmasını kim konuşur?

Çöpün her sabah saatinde toplanması kime haber olur?

Ama işte asıl hizmet bunlardır.
Ve iyi hizmet reklam yapılmadan da hissedilir.

---

Sonuç Yerine

Türkiye’de belediyecilik giderek bir yönetim sanatı olmaktan çıkıp bir algı yönetimi yarışına dönüşmüş durumda. Biz seçmenler ise çoğu zaman vitrine, görünene, çiçeğe ve törene yöneliyoruz. Oysa sağlam bir şehir, ses çıkarmayan hizmetlerle kurulur.

Belki yeniden şu soruyu sormalıyız:

Belediye bizim için ne yapmalı?
Göze hoş geleni mi?
Yoksa hayatımızı kolaylaştıranı mı?

Cevap aslında çok net.
Fakat uygulaması zor.
Çünkü sandık çoğu zaman gerçek hizmeti değil, gösteriyi ödüllendiriyor.

“Küçük belediyelerin borçsuzluğu erdemden değil ölçekten gelir.
Büyük belediyelerin borçluluğu ise çoğu zaman hizmetten değil gösterişten kaynaklanır.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *