Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin öncülüğünde yürütülen bilimsel bir projede, mide kanseriyle mücadelede umut veren yeni bir molekül keşfedildi. Bilim insanlarının dört üniversite iş birliğiyle gerçekleştirdiği çalışmada, kanser hücrelerini yüzde 60 oranında küçültebilen bu özel molekül, laboratuvar ortamında yapılan testlerden başarıyla geçti.
Türkiye’de en sık görülen ve ölüm oranına göre 4. sırada yer alan mide kanseri, çoğunlukla ileri evrede teşhis ediliyor. Bu durum tedavi sürecini zorlaştırırken, erken müdahale ve etkili tedavi yöntemlerine olan ihtiyacı da artırıyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda Sivas Cumhuriyet Üniversitesi bünyesinde 2018 yılında kurulan Kanser Araştırma Grubu’nun hazırladığı projeyle önemli bir adım atıldı.
2019’da temelleri atılan çalışma, yaklaşık 25 kişilik bir ekiple yürütüldü. Bilgisayar destekli özel yazılımlarla 500’e yakın molekül tarandı. Bu taramalar sonucunda mide kanseri hücrelerine karşı yüksek etkinlik gösteren bir molekül belirlenerek üretim aşamasına geçildi. Molekül, hücre kültürü ve ardından hayvan modeli üzerinde test edildi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Anorganik Kimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Koray Sayın, çalışmanın üniversite bünyesinde bir ilk olduğunu belirterek, “Mide kanserine karşı tedavi edici etkisi bulunan enzimler üzerinde yoğunlaştık. Bu süreçte etkin bir molekül tespit ettik ve sentezledik. Laboratuvar testleri, bu molekülün kanser hücrelerini yüzde 60’a kadar küçültebildiğini gösterdi” ifadesini kullandı.
Sayın, projenin bilgisayar analizlerinden üretim ve laboratuvar sürecine kadar tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, “Bu çalışma potansiyel bir ilaç adayının önünü açıyor. Mide kanseri gibi ciddi hastalıkların tedavisinde ülkemizin de söz sahibi olmasını istiyoruz. Molekülü üretip sentezleyebiliyor olmamız, gelecekteki klinik çalışmalar için büyük avantaj” değerlendirmesinde bulundu.
Yerli bilim insanlarının ortaya koyduğu bu başarı, mide kanserine karşı yürütülen yerli tedavi çalışmalarına önemli bir katkı sunarken, ilerleyen süreçte hastalara umut olabilecek bir tedavi seçeneği olarak değerlendiriliyor.