Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıkarken hastanelerin acil servislerinde endişe verici bir yoğunluk yaşanıyor. Baş dönmesi, ani tansiyon düşüklüğü, halsizlik ve bilinç bulanıklığı gibi şikayetlerle başvuran hastaların öykülerinin altından ise ortak ve sinsi bir tehlike çıkıyor: Dehidrasyon, yani vücudun susuz kalması.

Acıbadem Kent Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nigar Ahmadova, özellikle kronik ve nörolojik rahatsızlığı bulunan yaşlı hastaların bu durumdan ciddi şekilde etkilendiğini belirterek, "Bu hastalar hastanelere bilinç değişikliği, baş dönmesi, halsizlik, bitkinlik şikayetleriyle başvuruyorlar. Altından çok terleyip az su tüketmek çıkıyor," dedi.

Milyonların Yaptığı Hata: "Suyu Sadece İlaç Alırken İçiyorlar"

Yaz aylarında terlemeyle birlikte vücudun normalden çok daha fazla sıvı ve elektrolit kaybettiğini vurgulayan Uzm. Dr. Ahmadova, risk grubundaki hastaların bu durumu hafife aldığını belirtti. Durumun ciddiyetini gözler önüne seren tespiti ise şöyle oldu:

"Hastaların öykülerini dinlediğimizde, su tüketimlerinin şok edici derecede az olduğunu görüyoruz. Birçoğu, sadece ilaçlarını yutmak için bir bardak su içtiklerini söylüyor. Bu, kesinlikle yeterli değil. Yetersiz sıvı alımı, dehidrasyona yol açıyor. Bu durumdaki hastanın bilinci uykuya meyilli hale geliyor ve kendi rutin ilaçlarını bile alamıyor. Bu da mevcut hastalığının seyrini daha da kötüleştiren bir kısır döngü yaratıyor."

Yaşlılar İçin Kritik Uyarı: "Onları Bir Bebek Gibi Düşünün"

Dr. Ahmadova, özellikle demans ve Parkinson gibi nörolojik hastalığı olan yaşlı bireylerin su içme ihtiyacını hissetmeyebileceğini veya ifade edemeyebileceğini söyledi. Bu noktada en büyük görev hasta yakınlarına düşüyor.

"Yaşlı hastalarımızın günde en az 1.5-2 litre su tüketmesi hayati önem taşıyor. Terlemeyle kaybedilen sıvının mutlaka yerine konulması gerek. Eğer kendileri yeterli su içmiyorsa, onları bir bebek gibi düşünmeliyiz. Tıpkı bir bebeğin ihtiyacını bizim karşıladığımız gibi, onların da sıvı ihtiyacı yakınları tarafından takip edilmeli ve karşılanmalı."

Tehlike Sadece Yaşlıları Vurmuyor: Gençlere Hayati Çağrı

Sıcak havanın sadece yaşlıları değil, genç hastaları da olumsuz etkilediğinin altını çizen Dr. Ahmadova, özellikle Multipl Skleroz (MS) hastalarına özel bir parantez açtı.

Komşuda Sigaraya Savaş Açtılar!
Komşuda Sigaraya Savaş Açtılar!
İçeriği Görüntüle

"Aşırı sıcaklar migren ataklarını artırabilir, epilepsi nöbetlerini tetikleyebilir ve Parkinson hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir. Ancak sıcaktan en çok etkilenen gruplardan biri de MS hastaları. Bu hastalarımızın çoğu genç ve maalesef güneşten korunma konusunda bazen tedbirsiz olabiliyorlar," diyen Ahmadova, şu net uyarılarda bulundu:

"Genç hastalarımıza da kesinlikle 12.00-18.00 saatleri arasında kendilerini güneşten korumalarını öneriyorum. Bu saatler arasında deniz kenarında bile olsalar mutlaka gölgede kalmalılar. Denizde ya da havuzda yüzerken aşırı sıcaktan ve güneş çarpmasından kendilerini korumaları, bol sıvı tüketmeleri ve ilaçlarını düzenli kullanmaları gereklidir, önemlidir, hayatidir."

Kaynak: İHA