Kilo verme süreci, birçok insan için büyük bir umutla başlayıp hüsranla biten yorucu bir döngüye dönüşebiliyor. Özellikle diyet ve spor yapmasına rağmen tartıda istediği sonucu göremeyenler, faturayı genellikle kendi "iradesizliğine" kesiyor. Ancak Sivaslı Diyetisyen Burak Ceylan, Bizim Sivas Haber sitesi muhabiri Selim Çetinkaya’ya yaptığı özel açıklamalarla bu yaygın kanıyı yerle bir etti. Ceylan, sorunun çoğu zaman iradeyle değil, vücudun biyolojik şifreleriyle ilgili olduğunu vurguladı.
Vücut Matematikten İbaret Değil: Kalori Hesabı Tuzağı
Danışanlarından en sık duyduğu cümlenin "Hocam yemiyorum, içmiyorum ama bir gram veremiyorum" olduğunu belirten Diyetisyen Burak Ceylan, insan metabolizmasına yapılan en büyük haksızlığın süreci sadece "kalori girdi-çıktı" hesabına indirgemek olduğunu söyledi. Vücudun bir banka hesabı olmadığını, karmaşık hormonların yönettiği canlı bir organizma olduğunu hatırlatan Ceylan, "Siz zayıflamak uğruna çok düşük kalorili diyetler yapıp vücudu aç bıraktığınızda, binlerce yıllık evrimsel kodlar devreye giriyor. Beyin 'kıtlık var' sinyali alarak enerji harcamayı durduruyor ve yağları depolamaya başlıyor. Siz gaz pedalına bastığınızı sanarken, metabolizmanız aslında el frenini çekiyor" dedi.
Kilo Vermeyi Engelleyen 3 Gizli Düşman
Diyetisyen Burak Ceylan, "Her şeyi yapıyorum ama olmuyor" diyenlerin vücutlarında görünmez duvarlar olabileceğine dikkat çekti. Kilo verme sürecini sabote eden üç temel biyolojik faktörü ise şöyle sıraladı:
İnsülin Direnci: Hücre kapılarının kilitli olması gibidir. Sağlıklı beslenseniz bile vücut o besini enerjiye çeviremeyip yağ olarak depolar.
Kronik Stres: Sadece "zayıflamalıyım" stresi bile vücudu kilitleyebilir. Yüksek kortizol hormonu, özellikle bel çevresindeki yağlanmayı artırarak kilo vermeyi imkansız hale getirebilir.
Tiroid Fonksiyonları: Metabolizmanın hız pedalıdır. Eğer tiroidiniz yavaş çalışıyorsa, dünyanın en sıkı diyetini de uygulasanız sonuç almanız çok zorlaşır.
Bataklıkta Çırpınmayı Bırakın
Sonuç alamadıkça diyeti daha da sıkılaştırmanın "bataklıkta çırpınmaya" benzediğini ifade eden Ceylan, bu hatanın kişiyi daha da dibe çektiğini belirtti. Ezbere listelerin, fotokopi diyetlerin veya komşunun tavsiyesiyle uygulanan kürlerin her bünyeye uymayacağını vurgulayan Ceylan, kilo yönetiminin kişinin parmak izi gibi özel olması gerektiğini; kan değerleri, yaşam tarzı ve bağırsak florasına göre planlanması gerektiğini aktardı.
Vücudunuzla Savaşmayın, Barışın
Sürekli kendini suçlayanlara "İradenizde bir sorun yok, sadece doğru anahtarı bulamadınız" diyerek seslenen Diyetisyen Burak Ceylan, çözümün vücudu cezalandırmak değil, onu anlamak olduğunu söyledi. Ceylan sözlerini, "Vücudunuzun sesini duymak ve engelleri bilimsel yolla kaldırmak için profesyonel destek alın. Sağlıklı yaşam bir savaş değil, kendinize yaptığınız en şefkatli yatırımdır" ifadeleriyle tamamladı.