Süper Lig'in köklü kulüplerinden Sivasspor, ligde ilk kez karşılaşacağı Iğdır FK maçına hazırlanırken, sahada alınacak sonuçtan çok kulüp çevresinde yaşanan yönetimsel belirsizlikler ve sportif kriz konuşuluyor. Son yıllarda yaşanan düşüş, transfer yasağı ve idari tablo, Sivas’ta geniş kesimler tarafından eleştiriliyor ve köklü bir hesaplaşma beklentisini güçlendiriyor.
Sezon öncesinde gerçekleştirilen olağan kongrede başkanlığa seçilen Gökhan Karagöl'ün kısa süre içinde görevi bırakması, kulüpte bir şok etkisi yaratmıştı. Karagöl'ün "kulübün menfaati" için ayrıldığını açıklaması ise taraftar ve şehir kamuoyunda yeterli ve tatmin edici bulunmadı. Asıl dikkat çeken konu ise, bu değişikliğe rağmen yönetim anlayışında ve kadrosunda köklü bir dönüşümün yaşanmamış olması. Bu durum, "aynı anlayış devam ediyor" yorumlarını ve eleştirileri beraberinde getiriyor.
Ekonomik zorluklar ve sorumluluk sarmalı
Kulüp yetkilileri, yaşanan sorunların temelinde ekonomik sıkıntılar ve ağır borç yükü olduğunu sıkça vurguluyor. Ancak şehirde yükselen tepki, kongre öncesinde de bu şartların bilindiği ve yönetime talip olan isimlerin bu koşulları kabul ederek göreve geldiği yönünde. Bu nedenle, mevcut sportif tablodan ve olumsuz gidişattan yönetim anlayışının doğrudan sorumlu tutulması gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor. Teknik heyet ve oyuncular üzerindeki baskı artsa da, kadro darlığı gibi sorunlar dikkate alındığında, eleştirilerin tek bir noktaya yöneltilmesinin adil olmadığı da ifade ediliyor.
Taraftar sabrı ve gelecek beklentisi
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Sivasspor taraftarı, geleneksel desteğini sürdürüyor. Fakat şehirde yaygın olan kanaat, artık somut adımların atılması ve yapısal sorunlara odaklanan, şeffaf bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiği yönünde. Sorunun bireysel hatalardan ziyade sistemik olduğu düşüncesi, çözüm için de köklü bir dönüşüm beklentisini besliyor.
Iğdır maçı ve ötesi: Sınav devam ediyor
Iğdır FK karşılaşması, Sivasspor için sadece üç puan mücadelesinden ibaret değil. Bu maç, kulübün hem sahada hem de yönetim masasında içinden geçtiği bu kritik süreçte bir moral ve dönüm noktası olarak görülüyor. Alınacak sonuçlar ve özellikle yönetimden atılacak şeffaf, ilkeli ve uzun vadeli adımlar, şehirde oluşan bu gergin atmosferin nasıl şekilleneceğini belirleyecek. Taraftar, sahada mücadele beklerken, asıl izlenmesi gereken gelişmelerin kulübün idari koridorlarında yaşanacağının farkında.