Türkiye’nin en sert kışlarının yaşandığı illerin başında gelen Sivas’ta, dondurucu soğuklar etkisini hissettirmeye başladığı andan itibaren hayatın akışı da değişiyor. Vatandaşlar, bir yandan kombi dereceleriyle uğraşırken diğer yandan vücut dirençlerini korumak için çareyi doğada arıyor. Kentin kalbinde, 30 yıldır bitkilerin diliyle konuşan aktar Yusuf Bulut’un tezgahı ise bugünlerde adeta bir eczane gibi çalışıyor. Ancak Bulut’un gözlemleri, Sivas’ın sadece havasının değil, alışkanlıklarının da bir değişim içinde olduğunu çarpıcı bir gerçekle ortaya koyuyor.
Yeni Nesil Mesafe Koydu, Eski Toprak Vazgeçmedi
Sivas’ın tarih kokan sokaklarında mesleğini icra eden Yusuf Bulut, son yıllarda müşteri profilinde şaşırtıcı bir makas açıldığını belirtiyor. Kış hastalıkları kapıyı çaldığında aktarların yolu aşındırılsa da, bu kapıdan içeri girenlerin büyük bir çoğunluğunu "eski toprak" olarak tabir edilen yaşlı nüfus oluşturuyor. Bulut, gençlerin doğal yöntemlere karşı olan ilgisizliğinden dert yanarken, "Yeni nesil ne yazık ki kış çaylarına ve bitkisel ürünlere pek ilgi göstermiyor. Onlar daha çok hızlı, pratik ve hazır çözümlere yöneliyorlar. Belki de bu yüzden vücut dirençleri eskiler kadar dayanıklı olmuyor" diyerek kuşaklar arasındaki o keskin farkı dile getiriyor.
Tezgahtaki Şifa Listesi: İlaç Niyetine Tüketiliyor
Sivaslı büyüklerin, kimyasal içerikli takviyeler yerine başvurduğu o şifa reçetesi aslında yüzyılların birikimini taşıyor. Yusuf Bulut’un tezgahında şu sıralar en çok talep gören ürünler, kışın koruyucu kalkanı olarak kabul ediliyor. Listesinin başında ise antioksidan deposu zencefil ve son yılların popüler ürünü çam kozalağı macunu geliyor. Bunları; bağışıklığı çelik gibi yapan atom çayı, C vitamini deposu kuşburnu, nar çiçeği ve her evin vazgeçilmezi olan ıhlamur takip ediyor. Büyükler bu ürünleri sadece içmek için değil, kışı hastalıksız atlatabilmek adına adeta bir "ilaç niyetine" her gün düzenli olarak tüketiyorlar.
“Şifayı Doğada Aramaktan Vazgeçmeyin”
Bitkisel ürünlere olan sadakatin sadece bir alışkanlık değil, aynı zamanda bir sağlık bilinci olduğunu vurgulayan Bulut, önümüzdeki günlerde havaların daha da soğumasıyla ilginin artacağını öngörüyor. "Gençlerimiz bu kültürden biraz uzak kalsa da, büyüklerimizin tecrübesi bizi ayakta tutuyor" diyen Bulut, Sivas’ın o meşhur ayazında ayakta kalmanın yolunun doğadan geçtiğini hatırlatıyor. Doğal ürünlerin düzenli kullanımında vücudun kış hastalıklarına karşı çok daha güçlü bir savunma mekanizması geliştirdiğini belirten usta aktar, tüm Sivaslıları kış çaylarının o sıcak ve şifalı iklimine davet ediyor.
