Sivas'ta Temmuz ayının gelmesiyle birlikte termometrelerin 35 dereceyi göstermesi, şehrin sosyal dokusunu adeta ikiye böldü. Gündüz saatlerinde kavurucu sıcakların etkisiyle sokaklar boşalırken, Sivaslılar için hayat güneşin batışıyla yeniden başlıyor.
GÜNDÜZ SAATLERİNDE SOKAKLAR SESSİZLİĞE BÜRÜNÜYOR
Öğle saatlerinde 35 dereceyi aşan ve bunaltıcı bir etki yaratan hava sıcaklığı, Sivas'ta sosyal hayatı adeta durma noktasına getiriyor. Kentin en hareketli noktaları bile derin bir sessizliğe bürünürken, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayan vatandaşlar nedeniyle şehir, "hayalet şehir" manzaralarını andırıyor. Bu durum, özellikle esnafı da etkilerken, caddelerdeki durgunluk akşam saatlerinde yerini inanılmaz bir yoğunluğa bırakıyor.
GÜNEŞ BATTI, SİVAS SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
Ancak akşam saatlerinde taban tabana zıt bir manzara ortaya çıkıyor. Gündüzün bunaltıcı havası, yerini serin ve tatlı bir yaz akşamına bırakınca Sivaslılar adeta sokaklara akın ediyor. Bu durumun en net gözlemlendiği yerlerin başında ise Kent Meydanı'na bağlanan ve şehrin kalbi sayılan İstasyon Caddesi geliyor. Gündüzleri bomboş olan cadde, akşamları ailesiyle, arkadaşlarıyla yürüyüşe çıkan insanlarla dolup taşıyor.
MİLLET BAHÇELERİ VE PARKLAR ANAVATAN OLDU
Sivaslıların bir diğer kaçış noktası ise şehir merkezinde bulunan iki büyük Millet Bahçesi. Aileleriyle birlikte serin yaz akşamının tadını çıkarmak, çocuklarını parklarda oynatmak isteyen vatandaşlar bu alanları hınca hınç dolduruyor. Yanına termosunu, sandalyesini alan Sivaslılar, park ve mesire alanlarında gecenin ilerleyen saatlerine kadar sohbet ederek güzel havanın keyfini sürüyor. Gündüz sıcağında evlerine kapanan çocuklar, akşamları parklarda koşuşturarak enerjilerini atıyor.
Bu durum, Sivaslıların sıcak yaz günleriyle nasıl başa çıktığını ve iklimin sosyal yaşantıyı nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. Şehir, gündüzleri sıcağa teslim olurken, akşamları ise serinliğin getirdiği canlılık ve neşeyle adeta yeniden doğuyor.