Havaların soğumasıyla birlikte grip sezonu da kapıda. Her yıl mutasyona uğrayan influenza virüsü, özellikle kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nuran Katgı, gribin basit bir soğuk algınlığı veya nezleyle karıştırılmaması gerektiğini vurguluyor.
Doç. Dr. Katgı, “Grip, influenza virüslerinin neden olduğu yüksek ateş, kas ağrısı, halsizlik ve öksürükle seyreden ciddi bir solunum yolu enfeksiyonudur. Nezle ise daha hafif seyirli olup, burun akıntısı ve boğaz ağrısı ön plandadır. Gripte ani başlayan ateş ve kırgınlık dikkat çeker” dedi.
Gripten Korunmanın En Etkili Yolu: Aşı
Grip aşısı, vücudu influenza virüsünün yüzey proteinlerine karşı antikor üretmeye yönlendirerek bağışıklık sisteminin virüse hızlı yanıt vermesini sağlıyor. Doç. Dr. Katgı, “Aşı olan kişilerde hastalık ya hiç gelişmez ya da hafif seyreder. Ancak grip virüsü sürekli mutasyona uğradığı için aşı her yıl yenilenmelidir” açıklamasını yaptı.
Antijenik drift olarak adlandırılan küçük mutasyonlar, virüsün yüzey yapısını değiştiriyor ve önceki yıl oluşan bağışıklık yeni suşlara tam koruma sağlamıyor. Bu nedenle güncellenmiş aşıların uygulanması büyük önem taşıyor.
Kimler Öncelikli Aşı Grubunda?
65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı olanlar, hamileler, sağlık çalışanları ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler grip açısından öncelikli risk gruplarıdır. Özellikle KOAH ve astım gibi akciğer hastalıkları olan bireyler, gripten kaynaklı solunum yetmezliği ve komplikasyon riski nedeniyle dikkatli olmalı.
Hamileler ve emziren anneler için grip aşısı güvenli kabul ediliyor. Doç. Dr. Katgı, “İkinci ve üçüncü trimesterde yapılması önerilir. Anne ve bebeği gripten ve komplikasyonlardan korur. Ayrıca 6 ayın üzerindeki tüm çocuklara yıllık grip aşısı uygulanmalı; ilk kez aşılanacak 6 ay-8 yaş arası çocuklara iki doz arayla aşı yapılır” dedi.
Kanser hastaları, immün yetmezliği olanlar ve kronik hastalar da inaktive (ölü) grip aşılarıyla güvenle aşılanabiliyor. Canlı virüs içermediği için enfeksiyon riski oluşturmaz, ancak bağışıklık yanıtı daha zayıf olabilir.
Aşının Koruyuculuğu ve Yan Etkileri
Grip aşısının koruyuculuk oranı yüzde 50-70 civarında. Bu oran düşük görünse de hastalığın şiddetini, hastaneye yatış ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltıyor. Hafif kas ağrısı, enjeksiyon yerinde hassasiyet ve düşük ateş gibi yan etkiler görülebilir. Şiddetli yumurta alerjisi olanlar ise aşılama öncesi mutlaka doktoruna danışmalı.
Grip aşısı, doğrudan zatürreyi önlemez ancak grip sonrası gelişen bakteriyel zatürre riskini azaltır. Dörtlü aşı, iki A ve iki B tipi influenza suşuna karşı koruma sağlıyor ve riskli gruplarda tercih ediliyor.
Aşı İçin En Uygun Dönem
Grip aşısı için en uygun dönem Ekim ve Kasım ayları. Aşı sonrası bağışıklık yaklaşık 2 hafta içinde gelişiyor ve koruma 6-12 ay sürüyor. Aynı dönemde COVID ve zatürre aşıları da farklı bölgelerden uygulanabilir; etkileşimleri yoktur.
Toplumda sıkça rastlanan “Güçlü bağışıklığı olanların aşıya ihtiyacı yok” ve “Her yıl aşı olunca bağışıklık tembelleşir” gibi yanlış mitler, Doç. Dr. Katgı tarafından net bir şekilde yalanlandı: “Güçlü bağışıklık sistemi bile yeni suşlara karşı savunmasız olabilir. Aşılar bağışıklığı tembelleştirmez, doğal enfeksiyon yaşamadan koruyucu bellek oluşturur. Vitamin takviyeleri genel bağışıklığı destekler ama gribe özgül koruma sağlamaz. Etkili yöntem grip aşısıdır.”