Selimî, Kul Gazi ve İsmetî ağabeyler hem ülkemiz, hem şehtimiz için bir değerdiler. Dil, teknik, derinlik açısından bu üç değerli halk ozanımızı akran sayabiliriz. Her biri ile ayrı derecede ahbaplığımız olmuştu ve ?Abi? dediğim güzel insanlardı. Bu kuşak, türküleri doğuran kültürel zeminin son temsilcisiydiler. Onlardan sonra gelenleri küçümsediğimiz manası çıkarılmasın ama giderek o zemin altımızdan kaymaktadır. Bu ağabeylerimizden biraz daha yaşça ileri olan nice âşıkları da tanıdım; aralarındaki iletişim de, kullandıkları dil ve temalar da birbirine karışıyordu.Bir anlamda geleneğin zayıfladığı, modernliğin hâkim olduğu dönüşüm zamanlarına denk gelmişlerdi. Çok önemli söz ve kültür taşıyıcılarıydı.
Bugün de elbette halk şiiri sürmekte ve ozanlar yetişmektedir. Ancak, ozanı doğuran hayat tarzı ve toplumsal akış değişmiştir. Bu akış, başka bir halk şiiri, halk ozanı doğurur mu bilemem ama ?Medeniyet kültürün ölümüdür!? diyen sosyologun tespiti de yerindedir. Sivas´ın bu üçlüsüne baktığımızda hayat tarzlarının birbirine benzediğini görürüz. Buradan bir genelleme yaparsak, bu âşık kuşağı sözlü kültürü mahallinde dinlemiş ve yaşamış insanlar olduğunu müşahede ederiz.
İsmet ağabey de hakkın rahmetine kavuştu. Mümin bir insandı. Çok zaman oldu, üniversitede karşılaşmıştık, galiba Doğan Kaya öğrencileriyle tanıştırmak için derse sokmuştu. Bu çok hoşuna gitmişti. Gençlerin gösterdiği ilgi onu acayip sevindirmişti. Dereden tepeden konuşmuştuk; çok duygulu ve anında gözleri nemlenen bir ağabeydi. Eskiden kültürel etkinliklerin içinde yoğun bulunduğum için, İsmet ağabey gibi insanlarla sohbetimiz mümkün oluyordu. Çok uzak tarih değil; ikinci halk âşıkları bayramından sonra bir ?gizli el? bu işlere çomağını soktu. O günlerde ne müzevirlikler dönmüştü, ne iş birlikleri yaşanmıştı gayet iyi hatırlıyorum. Kültürel hayat sona ermiş, kültürel gösterim devri başlamıştı. Belli ki, bu işler önemli rant sağlar hale gelmişti, aksi takdirde kuytularda hedonist bir hayat sürenler, ?gönül işleri?ne soyunmazlardı.  ?Profesyonel? ve ?ekipçi? tipler, piyasa toplumu ve kültür ilişkisini de tam anlamıyla yansıtmaktadır.
Pek çok havadisten sosyal medyadan haberdar olabiliyorum ve samimi duygularımı ifade etme imkânım oluyor. Hayatı okumaktan yaşamaya fırsat bulamadığımı itiraf ediyorum. Bu da konjonktür gereği galiba ve tabii yaşlılık alameti. Şahitlik ediyorum: İsmet Ağabey mert duruşlu, hassas yürekli bir temiz mümindi; er kişiydi. Allah, gani gani rahmet eylesin; yakınlarına sabr-ı cemil dilerim.