Bir zamanlar İpek Yolu'nun kalbi olan, binlerce yıl ticaretin nabzını tutan Sivas, bugün o görkemli günlerini arıyor. Şehrin ticari hafızasını canlı tutan isimlerden, Sivaslı deneyimli tüccar Muhsin Yağmur, "Bizim Sivas" aracılığıyla Sivas'ın dünden bugüne ticaret serüvenini, başarılarını ve bugünkü durağanlığının nedenlerini gözler önüne serdi. Yağmur, Sivas ticaretinin yeniden canlanması için özellikle gençlere önemli görevler düştüğünü vurguladı.

Çıraklıktan fabrikatörlüğe: Bir başarı hikayesi ve tarihi tanıklık

1969 yılında, henüz 10 yaşındayken bir mobilyacıda çıraklığa adım atan Muhsin Yağmur, azmi ve çalışkanlığıyla Sivas'ın ilk mobilya fabrikalarından birinin kuruluşuna öncülük eden isimlerden biri oldu.

O günleri anlatırken Sivas kent merkezinin adeta bir ticaret okyanusu olduğunu belirten Yağmur, "Bakırcılar Çarşısı, Yemeniciler Çarşısı, Aktarlar Çarşısı, Manifaturacılar Çarşısı, Terziler Çarşısı... Düşünebiliyor musunuz, bu saydıklarımın hepsi günümüzdeki ölçekte bakıldığında birer organize sanayi anlamına geliyor" diyerek geçmişteki canlılığa dikkat çekti. Yakın geçmişe kadar ticaretin kalbinin bu çarşılarda attığını ifade etti.

"Kamu cenneti" Sivas ve "bencillik" engeli

Sivas’tan Temsilciler Antalya’daki Sendika Eğitiminde Yer Aldı Sivas’tan Temsilciler Antalya’daki Sendika Eğitiminde Yer Aldı

Peki, böylesine zengin bir ticaret ağına sahip olan Sivas, neden bugünkü konumuna geldi? Muhsin Yağmur, bu sorunun cevabını net bir şekilde ortaya koyuyor: "Sivas, kamu cenneti bir şehir. Birçok bakanlığın kurumun müdürlüğü Sivas'ta da var.

Bu hem avantaj hem de dezavantaj." Ancak asıl sorunun Sivaslıların bireyselliği ön plana çıkarması olduğunu belirten Yağmur, "Sivas'ın şuan ticarette geçmişte olduğu gibi ileri gidememesinin en büyük sebebi insanlarımızın 'ben' demesidir. Biz Sivas olarak benci olmaktan bizci olmaya geçemedik" sözleriyle birlik ve beraberlik eksikliğine vurgu yaptı.

Rekabet yerine taklitçilik: Ticarette geriye gidişin bir diğer nedeni

Yağmur'a göre, Sivas ticaretinin gerilemesindeki bir diğer önemli faktör ise yenilikçilikten uzak, taklitçi bir anlayışın hakim olması. "Birisi bir alanda başarı sağladığında bir diğer ticaretle uğraşan insanımız o ürünün yan dallarını üretecek bir işyeri açmıyor veya farklı bir alanda ticaret yapmayı düşünmüyor. Herkes gidip aynı sektöre yatırım yapıyor, bu da bizi ticarette geriye düşürüyor," diyerek sektör çeşitliliğinin ve inovasyonun önemine dikkat çekti.

Organize sanayiden gençlere uzanan bir meşale

Sivas'ta Birinci Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulmasında da aktif rol aldıklarını belirten Yağmur, "Sivas'ta Birinci Organize Sanayi Bölgesi olmasaydı, bugün Demirağ Organize Sanayi Bölgesi de olmazdı," diyerek atılan adımların önemini vurguladı.

Sözlerini umut dolu bir çağrıyla sonlandıran Muhsin Yağmur, "Sivas'ın ticarette eski konumuna gelmesi için gençlere çok büyük görev düşüyor. Biz geçmişte bu konu için çok çabaladık. Şimdi sıra gençlerimizde," diyerek Sivas'ın geleceğine olan inancını ve gençlerden beklentisini dile getirdi.

Sivas'ın ticari potansiyelini yeniden harekete geçirmek, geçmişteki o hareketli günlere dönebilmek için Muhsin Yağmur'un işaret ettiği gibi, birlik ruhuyla, yenilikçi fikirlerle ve gençlerin enerjisiyle yeni bir sayfa açmak mümkün görünüyor.

Editör: Selim Çetinkaya