Sivas'ın merkezinde, Rahmi Güney Caddesi üzerindeki Millet Bahçesi’nin içinde sessizce yıpranmayı bekleyen bir tarih yatıyor: İncili Hanım Türbesi. 17. yüzyıldan kalma bu Osmanlı eseri, geçtiğimiz yıllarda restore edilmesine rağmen şimdiden yeniden bakımsız kalmış durumda. Adeta zamanın yıkıcı etkisine terk edilmiş gibi duran türbe, yetkililerin ilgisizliği nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Restorasyon Yetersiz Kaldı, Türbe Yeniden Harabeye Dönüyor
2023’te Sivas Belediyesi ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun ortak çalışmasıyla restore edilen türbe, ne yazık ki kalıcı bir çözüm alamadı. Üzerinde çatlaklar oluşan betonlar, dökülen boyalar ve ihmal edilmiş çevre düzenlemesi, yapılan restorasyonun ne kadar yüzeysel kaldığını gözler önüne seriyor. Özellikle tarihi dokuya uygun olmayan malzemelerin kullanılması, restorasyonun aslına uygun yapılmadığını da ortaya koyuyor.
Kimdir Bu İncili Hanım? Türbenin Tarihçesi Bilinmiyor!
Türbe hakkında en dikkat çekici eksiklik, kimin adına ve ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilginin olmaması. Kitabesi bulunmadığı için türbenin tarihçesi gizemini koruyor. Baldaken tarzındaki mimarisi, kesme taş ve tuğla işçiliği, onu Anadolu’daki diğer Osmanlı türbeleriyle benzer kılıyor. Ancak kim olduğu, hangi dönemde yaşadığı ve neden burada defnedildiği gibi sorular cevapsız kalıyor. Bu belirsizlik, türbenin korunması ve tanıtılması önünde büyük bir engel oluşturuyor.
Millet Bahçesi’nin Gölgesinde Kalan Tarih
Etrafı modern bir peyzajla donatılmış Millet Bahçesi’nde unutulmuş gibi duran bu türbe, adeta tarihle günümüz arasında bir tezat oluşturuyor. Ziyaretçilerin ilgisini çekecek bir bilgilendirme tabelası dahi bulunmuyor. Oysa burası, korunup tanıtılsa, Sivas’ın kültür turizmine katkı sağlayacak önemli bir değer haline gelebilir.
Acilen Harekete Geçilmeli!
Tarihi miraslarımız, geçmişle aramızdaki en güçlü bağ. İncili Hanım Türbesi’nin bu şekilde ihmal edilmesi, yalnızca bir binanın değil, bir dönemin hafızasının yok olması anlamına geliyor. Yetkililerin acilen adım atması, türbenin kapsamlı bir araştırmayla tarihçesinin aydınlatılması, aslına uygun şekilde restore edilmesi ve düzenli bakımının yapılması gerekiyor. Aksi takdirde, gelecek nesiller bu tarihi hazineden mahrum kalacak.
Sivaslılar ve tarihseverler, artık bir hareket bekliyor. Çünkü kaybedilen her tarihi eser, bir daha geri gelmeyecek.