Sivas'ta her yıl tekrar eden ve köklü bir geleneğin parçası olan yün yıkama sezonu, bu yıl eşi benzeri görülmemiş bir manzarayla başladı. Şehrin Çayyurt Mahallesi'nde, bir geleneğin icrası sırasında ortaya çıkan görüntü, görenleri hem hayrete düşürdü hem de kızdırdı. Cadde ortasında yer alan ve kime ait olduğu dahi bilinmeyen tek bir mezarın üzeri, yıkanan yünlerle donatıldı. Bu durum, "gelenek ve saygı" kavramlarını yeniden gündeme taşıdı.
"TEKMEZAR"IN SIRRI VE TEPKİ ÇEKEN GÖRÜNTÜ
Mahalle sakinlerinin "Tekmezar" olarak isimlendirdiği, ancak bir türbe mi yoksa sadece sahipsiz bir mezar mı olduğu bilinmeyen bu yapı, yıllardır mahallenin bir parçası. Halk arasında bu tür manevi değeri olabilecek yerlere karşı gösterilen derin bir saygı kültürü var. Ancak bu yıl, yün yıkama geleneğini sürdüren birileri, kurutma yeri olarak tam da bu mezarın üzerini seçti. Mezar taşının üzerine serilen yünlerin fotoğrafı, kısa sürede sosyal medyada yayılarak tepkilerin odağı haline geldi.
Mahalle sakinlerinden biri duruma olan tepkisini, "Yün yıkamak bizim için önemli bir gelenek, bunu kimse yadırgamaz. Ancak bir mezarın, bir türbenin üzerine yün asmak ne demek? Mahallede başka kurutacak yer mi kalmadı? Bu yapılan büyük saygısızlık. Başka bir yere assalar kimsenin sesi çıkmazdı," sözleriyle dile getirdi.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR: NEDEN O MEZAR?
Yünlerin neden özellikle bu noktaya asıldığı tam bir muamma. Mezarın etrafında ne bir uyarı levhası ne de kime ait olduğuna dair bir bilgi bulunuyor. Bu sahipsizlik durumu, bazı vatandaşların burayı sıradan bir yer gibi görmesine neden olmuş olabilir mi? Yoksa bu, basit bir düşüncesizlikten mi ibaret? "Tekmezar"ın herhangi bir tarihi veya dini bir kimliğinin olup olmadığı da bilinmiyor. Bu belirsizlik, olaya gizemli bir boyut katarken, yaşanan saygısızlık tartışmalarını daha da alevlendiriyor.
Şimdi gözler yetkililere çevrildi. Hem kamuoyunun vicdanını yaralayan bu görüntü hakkında bir adım atılması, hem de Sivas'ın ortasında duran bu gizemli mezarın statüsünün netleştirilmesi bekleniyor. Vatandaşlar, geleneklerin yaşatılırken toplumsal hassasiyetlere ve manevi değerlere özen gösterilmesi gerektiği konusunda hemfikir.