Turistlerin dikkatini çeken Sivas Ulu Camii karşısında bulunan sır dolu kabristanın hikayesini araştırdık. İşte detaylar.

Sivas Ulu Camii karşısında bulunan ve çevresinde hiç bir tabelası olmayan sır dolu kabristan gün geçtikçe yok olurken, yurt dışından gelen turistlerin ilgi odağı oldu. Çeşmesi iptal edilen kabristanın Fransa ve İngiltere'den gelen turistlerin mimarisini çizdiklerini ve çektiklerini belirten Yusuf Yağmur, "Dükkânımın yan tarafında bulunan kabristanda taşlar dikili ve isimler Arapça, Farsça yazılı. İsimlerini biz net okuyamıyoruz. Sivas'ın yerli ailelerinden Sarısözenlerin aile kabristanı olarak geçiyor. Buraya yılancık türbesi diyorlar ama yılancık türbesi değil burası. Yılana benzer bir su akımı var. Bir denge var. Daha doğrusu hayvanların sulanması veya kuşların oradan su içmesi mi dengenin akışı niçin yapıldığını kimse bilmiyor. İnsanlar geliyor. Daha önceki belediye başkanı Doğan Ürgüp onarmıştı. İnsanlar buraya gelerek dua ediyorlar. Burada hiç tabela yok. Kabristandakiler, Ulu cami görevlisi. Bu dükkan aş haneymiş. Vakfın yeriymiş. Zamanla yok olmuş. Ulu Camii Selçuklu Dönemi bin 193 yılında yapılmış. Ondan sonrasına dayanan bu kabristanda bir yazı veya açıklama yok. Bu kabristanda yatanların torunları İstanbul'da yaşıyordu. Onlar ziyarete gelmişti. Onların torunlarından biri burada dua ediyordu ve sorduğumda ise aile kabristanımız dedi. Ben torunundan dinledim. Dükkanımın ve kabristanın arasında boşluk var ve buranın çözülmesi gerekiyor. Bir metre kadar bir boşluk var. Kabristana dahil ama içerisinde ne olduğu bilinmiyor. Vakıf sonrası burası evmiş. Sami Aydın daha sonra buraları almış" ifadelerine yer verdi.

TAŞLAR ÜZERİNDEKİ YAZILARIN SIRRI!

Bir metre boşluğun gizemi merak konusu olurken kabristan çevresinde bulunan taşlardaki yazıları çevirisi ile öğrendik. Taş yapıtlarda kabristanda yatanların isimlerine yer verilmiş. Taş yapıt üzerinde yazılanlar şu şekilde; "Ammera el-müznib, Eş- şeyh Numan, El-müfti bi-Sivas, İbn eş-şeyh Ahmed Hamdi, İbn-eş şeyh Abdurrahman yer almaktadır. Taş yapıtta yer verilen diğer yazılar ise; "Aleyhimürahmetihi ve'l-gufran sene isa ve sebina mie ve elf bin 172 Ya Hafiyyel eltaf neccina mimma nehaf manası ise şöyle, Ey gizli(ce yaptığı) lütufların/ ikramların sahibi, korktuklarımızdan bizi emin kıl (bizi kurtar ve koru)! yer alırken Maşallah yazısı ve yapan mimar veya ustanın ismi ise, Amel-i Şadi b. Yusuf el- kayseri şeklinde belirtilmiştir. Hac 77. ve ayetten bir bölüm olarak vef'alul hayre leallekum tuflihun, hayır yapın ki kurtuluşa erebilesiniz anlamında. Hud suresi 115 Kuşkusuz Allah, iyilerin iyiliklerini asla karşılıksız bırakmaz" yer almaktadır.

KABRİSTANIN SIR DOLU HİKAYESİ!

Kabristan hakkında anlatılan bir rivayette, " Orası aslında bir türbe değil. Orası zamanında Osmanlı döneminde medrese öğrencilerinin özellikle kitap ihtiyaçlarını karşılamak üzere Sarıhatipzadeler'den Numan Efendi adında bir kişinin hem evi hem de orası şahsi kütüphanesi. Bu kütüphanede 200'den fazla el yazması ve matbu nadir eserler var ve bu kütüphane zamanında gerçekten eğitim sistemine önemli bir katkısı olan kütüphane. Ancak bir vakıfla desteklenmediği için zamanla bu kütüphane ortadan kalkıyor ve Numan Efendinin bir isteği var. Öldüğü zaman ailesi ile birlikte o kütüphanenin önüne defnedilmek. Şu anda defnedildikleri yer aslında kendi evi de o civarda. Evi ve kütüphanesinin ön kısmı aynı zamanda kütüphane sadece kütüphane olmanın dışında önemli günlerde Perşembe ve Pazar günleri orada hafızlık eğitimi veriliyor. Zaten oraya gömülmek istemesinin nedeni üzerlerimize Kur'an okunsun diye. Yılancık baba denmesinin sebebi ise Numan Efendinin kendisi aynı zamanda Sivas Müftülüğü yapmış ve medresede hocalık yapmış önemli bir şahsiyet. Kendisi o dönemde aynı şu an olan Covıd-19 gibi o dönem oluşan salgın Yılancık hastalığında bir dua okuyarak şifa geldiği için halk ona Yılancık Evliyası lakabı takıyor. Bugün günümüzde zaten onun aile efradı Sarıhatipzadeler olarak yerli ve saygın ailesi devam etmekte Sivas'ta. Onun kitaplarının kaybolan bir kısmı müftülükte" şeklindedir.

Turistlerin gelerek taş yapıtların çizimini yaptığı kabristanın çevresinde tek bir tabela ve açıklama bulunmamak ile beraber bir metre boşluğun gizemi tarihe karışmış ve çözümlenmemiştir. Sivas halkı bir metre boşluğun gizeminin çözümlenmesini ve Sivas için çokça değerli olan kabristanın çevresinin düzenlenerek tabela ile bilgi aydınlanması sağlanmasını istemektedir. Konu ile ilgili yetkili birimlerden acil destek ve çözüm bekleniyor.

Muhabir: Haber Merkezi