Sivas'ın kalbinde, adını verdiği köye yıllardır can veren ve binlerce göçmen kuşun senfonisine ev sahipliği yapan Bingöl Gölü, bu yaz sessizliğe gömüldü. Kavurucu sıcaklar ve amansız kuraklık, gölün son damlasını da buharlaştırarak geriye çatlamış topraklar ve acı bir sükûnet bıraktı.

Sivas şehir merkezine sadece 12 kilometre mesafede bulunan Bingöl köyünün en büyük gururu ve kimliği olan Bingöl Gölü, artık haritalarda kalan bir anıdan ibaret. Her yıl bahar ve yaz aylarında binlerce göçmen kuşun konaklama ve üreme noktası olan, doğa fotoğrafçılarının ve huzur arayanların vazgeçilmez adresi olan bu doğa harikası, kelimenin tam anlamıyla yok oldu.

ALARM ZİLLERİ ÇALA ÇALA GELDİ

Aslında bu hazin son, göz göre göre geldi. Yaz başından itibaren etkisini gösteren yetersiz yağışlar ve birbiri ardına gelen rekor sıcak hava dalgaları, gölün su seviyesini her geçen gün biraz daha eritti. Buharlaşma canavarı, gölü besleyen zayıf yeraltı ve yüzey sularına karşı galip geldi. Göldeki su, haftalar içinde gözle görülür bir şekilde çekildi ve sonunda tamamen buharlaştı.

KUŞ SESLERİ YERİNE SESSİZLİĞİN ÇIĞLIĞI

Gölün kuruması, sadece bir su birikintisinin yok olması anlamına gelmiyor. Bu durum, bölgedeki hassas ekosistemin kalbine saplanmış bir hançer niteliğinde.

Sivas'tan Karadeniz'e Oradan Rusya'ya Gidiyorlar!
Sivas'tan Karadeniz'e Oradan Rusya'ya Gidiyorlar!
İçeriği Görüntüle

Göç yolculuklarındaki kuşlar için hayati bir mola ve beslenme alanı olan gölün ortadan kalkması, bu canlıların göç rotalarını değiştirmesine ya da tehlikeye girmesine neden oluyor. Bir zamanlar kuşların cıvıltısıyla yankılanan vadi, şimdi ürkütücü bir sessizlikle kaplı. Gölle birlikte, bölgenin tüm canlılığı da adeta toprağın altına çekilmiş durumda.

Havadan çekilen görüntüler ise felaketin boyutunu daha net gözler önüne seriyor. Bir zamanlar masmavi suların uzandığı alanda şimdi devasa çatlaklarla dolu, adeta bir çöl manzarası hâkim.

Adını verdiği köyü susuz ve öksüz bırakan Bingöl Gölü'nün bu dramatik dönüşümü, hem köy sakinlerini hem de Sivaslı doğaseverleri derinden üzüyor. Bu sessiz çığlık, iklim değişikliği ve kuraklığın sadece uzak diyarlarda değil, yanı başımızdaki doğal güzellikleri nasıl bir anda yok edebileceğinin en acı kanıtı olarak hafızalara kazındı.

Kaynak: İHA