CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Türkiye’de işsizliğin artık geçici bir sorun olmaktan çıktığını belirterek, işsizliğin yapısal bir krize dönüştüğünü söyledi. Karasu, işsizliğin boyutları, kadın ve genç işsizliği, işsizlik sigortası sisteminin işlevsizliği ile asgari ücretlinin yaşadığı geçim sıkıntısının Meclis tarafından araştırılması için önerge verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,6 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,1’e yükseldi. TÜİK’e göre dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 98 bin olarak açıklanırken, DİSK-AR hesaplamalarına göre geniş tanımlı işsiz sayısı 11 milyon 890 bine ulaştı. Böylece resmi veriler ile sahadaki gerçeklik arasındaki fark bir kez daha gözler önüne serildi.
“TÜİK KAĞIT ÜZERİNDE İŞSİZLİĞİ BUHARLAŞTIRIYOR”
Karasu, TÜİK verilerine sert sözlerle tepki göstererek,
“Recep Tayyip Erdoğan’ı üzmeyen İstatistik Kurumu, bu ay da rakamları törpüleyip gerçeği gizlemeyi başardı. Ancak sokağın ve emekçinin cebi, TÜİK’in makyajladığı gibi değil” ifadelerini kullandı.
İşsizliğin özellikle kadınlar ve gençler açısından çok daha ağır sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Karasu, DİSK-AR verilerine dikkat çekti. Buna göre geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 38,9’a çıktı. Gençlerde dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 15,4, genç kadınlarda ise yüzde 24,4 olarak ölçüldü. Bu tablo, kadınların ve gençlerin istihdama erişimde ciddi yapısal engellerle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
İŞSİZLİK SİGORTASI VAR AMA İŞSİZE YOK
Karasu, işsizlik sigortası sisteminin fiilen işlevsiz hale geldiğini de vurguladı. Kasım 2025 itibarıyla her 10 işsizden 8’inin işsizlik ödeneğinden yararlanamadığını belirten Karasu, 2,6 milyon işsizin bu haktan tamamen yoksun bırakıldığını söyledi. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amacının dışında kullanıldığını ifade eden Karasu, bu durumun sosyal devlet ilkesine açıkça aykırı olduğunu dile getirdi.
ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Meclis araştırması önergesinde asgari ücretlinin yaşadığı derin yoksulluğa da dikkat çekildi. Türk-İş’in verilerine göre açlık sınırı 30 bin 143 lira, yoksulluk sınırı ise 98 bin 188 liraya ulaştı. Buna karşın 2026 yılı için belirlenen 28 bin 75 liralık asgari ücret, yalnızca dört kişilik bir ailenin mutfak masrafını bile karşılayamaz hale geldi.
Karasu, “Asgari ücret, bir işçinin ailesiyle birlikte insanca yaşayabileceği bir ücret olmalıdır. Ancak mevcut seviye, sağlıklı beslenme maliyetini dahi karşılamaktan uzaktır” dedi.
“GERÇEK İSTATİSTİK HALKIN YAŞADIĞI HAYATTIR”
CHP olarak emeği merkeze alan bir çalışma hayatını savunduklarını belirten Karasu, işsizliğin tüm boyutlarıyla araştırılması çağrısında bulundu. Kadın ve genç işsizliğinin yapısal nedenlerinin, geniş tanımlı işsizliğin ulaştığı boyutların ve İşsizlik Sigortası Fonu’nun kullanım biçiminin Meclis tarafından ele alınması gerektiğini vurguladı.
Karasu açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu ülkenin emekçileri, kadınları, gençleri ve işsizleri artık bu istatistik masallarına inanmıyor. Gerçek istatistik, halkın yaşadığı hayattır. O hayatlar değişmeden açıklanan rakamlar kimseyi ikna etmeyecektir.”
