Sivas’ta bazı duvarlar hâlâ buharla nefes alıyor. Yüzyıllardır ayakta duran hamamlar, sadece bir temizlik alanı değil; aynı zamanda bir kültürün taşıyıcısıydı. Şimdi ise sessizlikleriyle geçmişi hatırlatıyorlar.
Anadolu’nun en köklü şehirlerinden biri olan Sivas, medreseleriyle olduğu kadar hamam kültürüyle de geçmişle bağ kurmaya devam ediyor. Bir zamanlar mahallenin buluşma noktası olan bu tarihi yapılar, günümüzde ya terk edilmiş hâlde ya da yeni işlevlerle ayakta kalmaya çalışıyor.
Sivas şehir merkezinde yer alan 16. yüzyıl yapısı Meydan Hamamı, yıllara direnen ender yapılardan biri. Mermer göbek taşında yankılanan sohbetler, sıcak buharla dolan kubbelerde kaybolan sesler… Her biri geçmişin bugüne bıraktığı izlerden.
Hamamlar bir dönem yalnızca yıkanmak için değil, sosyalleşmek, evlilik öncesi gelenekleri yaşatmak, hatta dedikodu yapmak için bile kullanılırdı. Bugün Sivas’ta Kale Hamamı gibi birkaç yapı hâlâ ayakta. Ancak çoğu restorasyon bekliyor, bazılarıysa kültür merkezi ya da sergi alanı gibi yeni amaçlarla yaşatılmaya çalışılıyor. Termal kaynaklarıyla bilinen Sıcak Çermik bölgesindeki hamamlar ise hâlâ şifa arayanların uğrak noktası.
Bu taş yapılar yalnızca mimari eser değil, aynı zamanda toplumsal belleğin birer taşıyıcısı. Sessizlikleriyle bile bir şeyler anlatıyorlar. Ancak bu sessizliğe kulak verilmezse, buharın ardındaki izler yavaş yavaş silinmeye başlayacak.
Sivas’ın hamamları, geçmişi hatırlatmanın yanı sıra geleceğe aktaracak yeni bir göreve de sahip.