Unutkanlık şikayetleriyle başlayan ve zamanla kişinin günlük yaşamını ciddi şekilde etkileyen Alzheimer hastalığının erken belirtileri hakkında Medicana Sivas Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Yaşar Alpaslan önemli uyarılarda bulundu. Dr. Alpaslan, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için erken tanının hayati önem taşıdığını vurguladı.
"En Sık Görülen Yakınma Kısa Süreli Bellek Bozukluğu"
Alzheimer'ın en sık görülen demans (bunama) türü olduğunu ve genellikle 65 yaş üzerinde ortaya çıktığını belirten Dr. Alpaslan, hastalığın ilk ve en tipik klinik özelliğinin yakın hafıza bozuklukları olduğunu söyledi. Alpaslan, "Uzun süreli hafıza başlangıçta korunmuşken kısa süreli bellekte bozulmalar dikkati çeker. Bu bağlamda hasta, aynı soruları defalarca sorabilir. Anlattığı bir konuyu defalarca kez, daha önce hiç anlatmamış gibi anlatabilir. Özel eşyalarını koyduğu yerleri kaybeder, randevularını unutur, yemeği ocakta ya da anahtarı kapıda unutabilirler," dedi.
Unutkanlığın Ötesindeki Belirtilere Dikkat!
Dr. Alpaslan, hastalığın sadece unutkanlıktan ibaret olmadığının altını çizerek, dikkat edilmesi gereken diğer önemli belirtileri şöyle sıraladı:
-
Lisan Bozuklukları: Hastalarda en sık görülen ve dikkat çeken durumlardan biri kelime bulma güçlüğüdür. Söyleyecekleri kelimenin yerine sık sık "şey" sözcüğünü kullanırlar. Konuşmaları tutuklaşır ve cümleleri kısalır.
-
Beceri Kaybı (Apraksi): İlerleyici bir beceriksizlik ve sakarlık hali görülür. Hastalar ellerini eskisi gibi iyi kullanamadıklarından, objeleri sürekli düşürdüklerinden yakınırlar. Üzerini giyip çıkarmada zorlanırlar ya da ters giydikleri bir elbiseyi düzeltemezler. Çatal, kaşık kullanmada zorlanabilir, dikiş dikme, mutfak aletlerini kullanma gibi becerilerini kaybedebilirler.
Tedavide Son Durum: "Hastalığı Yavaşlatmak Mümkün"
Günümüzde Alzheimer hastalığını tamamen durduran veya tedavi eden bir ilacın henüz geliştirilemediğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Yaşar Alpaslan, "Ancak mevcut ilaçlar, hastalığın ilerleme hızını yavaşlatmaya yöneliktir. Bu nedenle unutkanlık şikâyeti olan bireylerde tanının erken konması ve tedavinin mümkün olduğunca erken başlanması, hastanın yaşam kalitesini korumak açısından oldukça önemlidir," diyerek erken teşhisin hayati rolünü bir kez daha vurguladı.