35 yaşındaki Uğur Gedik, birçok gencin hayalini kurduğu Almanya'daki hayatı geride bırakarak, köklerine dönme kararı aldı. 6 yıl boyunca Almanya'da işçi olarak çalışan Gedik, yoğun vardiya sistemi nedeniyle ailesiyle sağlıklı vakit geçiremediğini ve bu durumun hepsini yıprattığını fark etti. Eşiyle verdiği radikal karar, onları Giresun'un Tirebolu ilçesindeki köyüne ve topraklarına geri götürdü.
Planlı Bir Dönüş ve Eğitimli Bir Başlangıç
Gedik, dönüş kararının ani olmadığını, aksine titizlikle planlandığını vurguluyor. Almanya'da kaldıkları süre içerisinde, köye döndüklerinde yapmayı planladıkları hayvancılık ve besicilik üzerine eğitimler aldılar. Bu hazırlık süreci, Türkiye'ye ayak bastıkları anda harekete geçmelerini sağladı. Köye yerleşir yerleşmez hayvancılık işinin altyapısını kuran çift, kısa sürede 27 büyükbaş hayvanlık bir sürüye ulaştı. Hayvanların bakımı, yemlenmesi, gebelik takibi ve üretim planlaması gibi tüm süreçleri kendi imkanlarıyla yönetmeye başladılar.
"Almanya'dan Dönüp Çoban Mı Olacaksın?" Tepkileri ve Huzurun Keşfi
Gedik'in köye dönüş kararı, çevresinde başlangıçta şaşkınlık ve hatta anlamazlıkla karşılandı. "Almanya'dan dönüp çoban mı olacaksın?" sorusuyla sık sık karşılaştı. Ancak kendisi için önemli olanın, başkalarının işini büyütmek değil, kendi toprağını işlemek ve kendi düzenini kurmak olduğunu ifade ediyor. Gedik, "Burada çocuğumla, eşimle daha huzurlu, daha bir arada bir hayatımız var. Sıfırdan başlamak büyük bir riskti ama atalarımızın toprağına döndük. Pişman değiliz" diyerek yaşadığı iç huzuru aktarıyor.
Hedef Büyük: Angus Eti ile Et Kombinası
Uğur Gedik'in şimdiden büyük hedefleri var. Mevcut 27 büyükbaş hayvanlık işletmesini büyütmek ve nihayetinde kendi et işleme kombinasını kurmak istiyor. Bölgede süt üretimi ve pazarlamasının elverişli olmaması nedeniyle besiciliğe, özellikle de kaliteli etiyle bilinen angus melezi hayvanlara odaklandı. Türkiye'de kaliteli ete olan ihtiyacın altını çizen Gedik, "Angus eti değerli bir et ve biz bunu daha uygun fiyatla tüketicilere sunabileceğimize inanıyoruz. Hayvan sayımızı artırıp ileride kendi ürünlerimizi işlemek, belki kasap veya döner üretimi yapmak istiyoruz" diyerek gelecek vizyonunu paylaşıyor. Uğur Gedik'in hikayesi, mutluluğun ve başarının adresinin değişebileceğinin, emek ve inançla toprağın da altın değerinde fırsatlar sunabileceğinin ilham verici bir kanıtı.
