Sivas: Türkülerin Beşiği Olan Kadim Şehir
Anadolu’nun müzik hafızasında özel bir yere sahip olan Sivas, yüzyıllardır halk ozanlarının sesiyle anılan bir şehirdir. Aşkın, hasretin ve gurbetin en içten duygularla dile geldiği türküler, bu topraklarda doğmuş ve dilden dile yayılmıştır. Halk arasında “Türkülerin Beşiği” olarak bilinen Sivas, kültürel mirasını sazın tınısı ve sözün gücüyle bugünlere taşımıştır.

“Sivas Ellerinde Sazım Çalınır”: Bir Şehrin Ruhunu Anlatan Ezgi
Sivas denildiğinde akla gelen ilk türkü kuşkusuz “SivaEllerinde Sazım Çalınır”dır. Bu eşsiz eser, yalnızca bir müzik parçası değil; Sivas’ın insanını, duygusunu ve yaşanmışlıklarını anlatan bir hikayedir. Sözlerindeki samimiyet ve melodisindeki sade güzellik, türküyü nesiller boyu yaşatmıştır. Türkiye’nin dört bir yanında söylenen bu ezgi, Sivas kültürünün simgesi haline gelmiştir.
Âşık Veysel ve Ozanlık Geleneğinin İzleri
Türkü denince Âşık Veysel’siz bir Sivas anlatısı d. üşünülemez. Şarkışla doğumlu olan Veysel, yalnızca Sivas’ın değil tüm Türkiye’nin halk müziği hafızasına kazınmıştır“Uzun ince bir yoldayım” dizelerinde olduğu gibi, onun türkülerinde insan sevgisi, doğa ve yaşam felsefesi derin anlamlarla işlenmiştir. Âşık Veysel’in izinden yürüyen pek çok halk ozanı, Sivas’ın ozanlık geleneğini yaşatmaya devam etmektedir.
Hayatın Her Anında Türkü
Sivas’ta türkü, yalnızca sahnelerde değil; düğünlerde, sohbetlerde, tarlalarda yankılanır. Halaylarda coşkuyu yükselten hareketli ezgiler kadar, gurbetin hüznünü anlatan ağır türküler de şehir halkının yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Her biri, bir dönemin hikayesini, bir kalbin sızısını taşır.
Sivas Türküleri: Kültürel Mirasın Canlı Tanıkları
Sivas türkülerinin her biri, sadece müzik değil, aynı zamanda yaşayan birer sözlü tarih niteliği taşır. “Sivas Ellerinde Sazım Çalınır” gibi eserler, o dönemin toplumsal ruhunu ve halkın yaşadığı olayları gelecek nesillere aktarır. Bugün hem Sivaslılar hem de müzik tutkunları, bu ezgileri söyleyerek kültürel mirası yaşatmaya devam ediyor.