Kent merkezinde yer alan Kolağası Konağı, Osmanlı sivil mimarisinin nadide örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak bu tarihi yapı, ciddi bir restorasyon ihtiyacı içinde ayakta kalmaya çalışıyor.
Yapının taş temeli, zarif ahşap detayları ve geleneksel mimarisi yıllara meydan okuyor. Fakat dış cephedeki sıva çatlakları, nemin etkisiyle bozulan ahşaplar ve estetik açıdan oluşan yıpranmalar her geçen gün daha görünür hale geliyor. Bu bozulmalar, yalnızca görüntü anlamında değil; aynı zamanda konağın taşıyıcı sistemine zarar verebilecek yapısal tehditler taşıyor.
Uzun süredir herhangi bir restorasyon çalışması görmeyen Kolağası Konağı, yok olma riskiyle karşı karşıya. Bölge esnafı ve mahalle sakinleri, yapının kültürel değerinin korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini dile getiriyor.
Sivas’ta geçmiş yıllarda restore edilerek yeniden işlevsel hale getirilen birçok tarihi yapının varlığı göz önüne alındığında, Kolağası Konağı'nın da benzer bir sürece dahil edilmesi gerektiği görüşü öne çıkıyor. Yapının korunması, yalnızca mimari anlamda değil; turizme katkı sağlayacak ekonomik ve kültürel bir adım olarak da değerlendiriliyor.
Tarihi değerleri yaşatmak, geçmişle kurulan bağın en güçlü ifadesi. Kolağası Konağı, bu bağın sessiz bir tanığı olarak ayakta kalmayı bekliyor.
