Sivas’ta yaşayan 72 yaşındaki Tahir Altan, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan saat ustalığını yarım asrı aşkın süredir sürdürüyor. Kurmalı saatlere duyduğu ilgi, henüz 7 yaşındayken eski bir saati söküp incelemesiyle başlamış. Bugün hâlâ aynı merak ve titizlikle çalışan Altan, nostaljik duvar saatlerini tamir ederek zamana adeta meydan okuyor.
Altan, kurmalı saatlerin geçmişteki değerine dikkat çekiyor. Ona göre bu saatler sadece zamanı değil, bir dönemin kültürünü de yansıtıyor:
“Eskiden kurmalı saatler çok kıymetliydi. Evlerin baş köşesine asılır, her gün aynı saatte kurulurdu. Şimdi herkes pilli saat takıyor. Pratik ama ruhsuz.”
Kurmalı saatlerin her bir parçasını özenle elden geçiren Altan, genç neslin bu zanaata uzak kaldığını da dile getiriyor. Zemberek seslerinin bile geçmişten bir iz taşıdığını ifade eden Altan, saatlerin sadece bir araç değil; çocukluğunun, emeğinin ve yıllar içinde biriktirdiği sessiz anıların sembolü olduğunu söylüyor.
Bu zanaatin son temsilcilerinden biri olan Altan, her tamir ettiği saatle birlikte geçmişi bugüne taşıyor. Unutulmaya yüz tutmuş kurmalı saat ustalığı, onun ellerinde yeniden hayat buluyor.