Sivas'ın İmranlı ilçesi, yaban hayatı açısından heyecan verici bir ana tanıklık etti. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından "nesli yok olma tehdidine yakın" kategorisinde sınıflandırılan bir su samuru, Türkiye'nin en uzun nehri olan Kızılırmak'ın İmranlı kıyılarında amatör bir doğa fotoğrafçısı tarafından görüntülendi. Bu nadir karşılaşma, bölgenin ekolojik zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kuş gözlemi yaparken sürprizle karşılaştı: "İlk başta balık sandım"

Kuş gözlemi yapmak ve doğa fotoğrafları çekmek için sık sık Kızılırmak kıyısına giden amatör doğa fotoğrafçısı Ahmet Çelik, o gün de benzer bir amaçla bölgedeydi. Kuşları fotoğrafladıktan sonra dinlenmek için bir köşeye çekildiği sırada, sudaki ani bir hareketlilik dikkatini çekti.

Çelik, o anları, "Yaklaşık 5-6 metre ileride suyun kenarında bir hareketlilik fark ettim ve ilk başta balık sandım. Dikkatle bakınca bir su samuru olduğunu anladım ve büyük bir heyecanla hemen kameramı çıkardım" sözleriyle anlattı.

Sinek ve haşere kabusu yaşanmasın diye ekipler seferber oldu Sinek ve haşere kabusu yaşanmasın diye ekipler seferber oldu

Başarılı bir şekilde su samurunu fotoğraflayıp videoya alan Çelik, bu değerli görüntüleri sosyal medya hesabında paylaştı. Paylaşım, kısa sürede doğa severlerden ve Sivaslılardan yoğun ilgi gördü.

"Bu alan Sivas ve yaban hayatı için önemli"

Ahmet Çelik, bölgenin kuş popülasyonu açısından oldukça zengin olduğunu, özellikle nisan ve mayıs aylarında bu çeşitliliğin daha da arttığını belirtti.

Su samurunu gördüğü alanın Sivas ve yaban hayatı için büyük önem taşıdığını vurgulayan Çelik, "Burada tarihi bir köprü var ve bu nokta doğayla adeta bütünleşiyor.

Özellikle bu dönemde burada kuş gözlemi ve diğer yaban hayvanlarının gözlemi rahatlıkla yapılabilir. Yeni bir canlı türü gördüğümde yaşadığım heyecan tarif edilemez," diyerek doğaya olan tutkusunu dile getirdi.

İmranlı'dan doğarak Karadeniz'e dökülen Kızılırmak'ın bu kesiminde görüntülenen su samuru, bölgedeki biyoçeşitliliğin korunması ve bu tür nadir canlıların yaşam alanlarının muhafaza edilmesi gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.

Kaynak: İHA