(AHMET NALÇAKAN)
Sivas’ın kültür şehri olduğu yaygın bir görüştür. Kavramlaşmış bu tabirin dayanağının sadece Sivas’ın dört bir yanına dağılmış somut kültür değerleri olduğu sanılır.
Sivas, yetiştirdiği kültür ve sanat adamlarıyla komşu şehirlere göre önde olan tarihî bir şehirdir. Törelere bağlılığı ile de birçok yazıya konu olmuştur.
Ahmet Nalçakan ’ı seksenli yıllarda Osmanlıca bir belgeyi mahallemizde Osmanlıca bilen kişilere okuturken tanıdım. Sivas’ın tarihi hakkında kendisinde önemli belgeler olduğunu söylüyordu. “ Ansiklopedik Sivas Tarihi” adlı bir kitap hazırlığı içindeydi.
Sivas mahkemelerinde zabit katipliği yapmış ve bu görevi sırasında yüzlerce adli olaylar içindeki insanları tanımış ve onların ifadelerini tutanağa geçirmiş bir kamu görevlisi olarak Ahmet Bey, bir kültür adamıydı.
Sivas ile ilgili sohbetlerimizde özellikle Selçuklu tarihi üzerinde duruyordu. Selçukluların ilimizde bıraktığı eserlerin listesini çıkarmıştı.
Emekli olduktan sonra matbaa işleriyle uğraşan Ahmet Ağabey, zabit katipliği dönemindeki anılarını “ İbret” isimli kitapta toplamıştır .
Doksan altı sayfalık Sivas Dilek Matbaasında basılmış kitap, mahkeme tutanaklarını realist bir üslupla aktarıyor.
Kimi adlî olaylar, dönemin suç istatistiklerini tespit açısından kaynaklık edecek nitelikte.
Sanık ifadeleri karşısındaki duygularını yazar, akıcı bir dille anlatılmış.
Cahilliğin fakirliğin, Almanya maceralarının o dönemde sosyal hayatımızda açtığı yaralar, belge niteliğindedir.
İmam nikahlı kadınların çektiği çileler, alkolik kocaların baskıları, kumarbazların akıbetleri, mahkeme tutanaklarında bütün canlılığıyla yansıtılmış.
Anlatımında halk tabirlerinden faydalanan Ahmet Nalçakan 1938 yılında Gürün’de doğmuştur.
Araştırmayı, yazmayı ve topluma faydalı olmayı kendisine ilke edinmiş bu değerli hemşehrimizi rahmetle anıyorum.