Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan esnaf ve sanatkarlar, 2026 yılına büyük bir umutla ama aynı zamanda ağır bir borç yüküyle girmeye hazırlanıyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, piyasalarda heyecan yaratan bir açıklama yaparak, kapsamlı bir borç yapılandırmasının artık "ertelenemez bir ihtiyaç" haline geldiğini vurguladı. 2023 yılında yapılan ve devletin kasasına yaklaşık 156 milyar TL girmesini sağlayan uygulamanın bir benzerinin, çok daha geniş bir kapsamla hayata geçirilmesi isteniyor.
Palandöken’e göre vatandaşın ve esnafın ortak arzusu net: Yeni yıla borçsuz, harçsız ve ekonomik anlamda temiz bir başlangıç yapmak. Ancak yüksek kira maliyetleri, artan işletme giderleri ve biriken borç yükü, bu arzunun önündeki en büyük engel olarak duruyor.
"BU BİR AF DEĞİL, BORCUMUZU ÖDEME İRADESİDİR"
Kamuoyunda sıkça dile getirilen "vergi affı" beklentilerine farklı bir bakış açısı getiren Palandöken, taleplerinin bir af değil, borçların ödenebilir hale getirilmesi olduğunu ifade etti. Esnafın borcunu ödeme niyetinde olduğunu ancak mevcut imkanların buna el vermediğini belirten Palandöken, "Biz af falan istemiyoruz. Biz diyoruz ki borcumuzu ödeyelim. Ama e-hacizler, bloke edilen hesaplar ve bankaların kapattığı kredi muslukları elimizi kolumuzu bağlıyor" dedi.
Talebin kapsamı ise sadece vergi ve sigorta primleriyle sınırlı değil. İdari para cezalarından köprü geçiş ücretlerine, öğrenciyken çekilen KYK kredilerinden sosyal güvenlik prim borçlarına kadar geniş bir yelpazede düzenleme bekleniyor. Ana parayı yatırmak isteyen veya makul bir taksitlendirme talep eden her vatandaşın bu şemsiye altına alınması, ticari hayatın yeniden canlanması için kritik bir hamle olarak görülüyor.
EKONOMİDE CAN SUYU: HEM DEVLET HEM VATANDAŞ KAZANACAK
Palandöken’in dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise bu yapılandırmanın devlet hazinesine sağlayacağı katkı. Bir önceki yapılandırmada toplanan 156 milyar TL’nin bu kez iki hatta üç katına çıkabileceği öngörülüyor. Atıl durumda kalan, tahsil edilemeyen bu paraların ekonomiye yeniden kazandırılması, enflasyonla mücadele sürecinde de devlete önemli bir kaynak yaratabilir.
Şu an pek çok esnafın bankadan kredi alamadığı, tapuda işlem yapamadığı ve mülkleri üzerinde haciz olduğu gerçeği göz önüne alındığında, yapılacak bir düzenleme sadece borçluları değil, tüm piyasayı rahatlatacak bir "nefes borusu" niteliği taşıyor. 2026 yılına "merhaba" demeye hazırlandığımız bu günlerde, borçların yapılandırılmasıyla açılacak yeni bir beyaz sayfa, ticari hayatın devamlılığı için tek çıkış yolu gibi görünüyor.