Resmî Gazete’de yayımlanan yeni karar, devlet teşvikleri ve kredi uygulamalarını ilgilendiren önemli düzenlemeleri beraberinde getirdi. Yapılan değişiklikler arasında destek programlarının tanımından borç kriterlerine, kredi kullanım oranlarından yürürlük tarihlerine kadar pek çok başlık öne çıkıyor.
Kararla birlikte daha önce “Destek Programı” şeklinde yer alan ifade, mevzuatta “Eğitimini” olarak değiştirildi. Bu düzenleme, ilgili kararın 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan tanımı doğrudan etkiliyor.
Destek ve kredi başvurularında daha önce aranan “vadesi geçmiş borcu bulunmaması” şartı da kapsamlı biçimde güncellendi. Yeni düzenlemeye göre vergi dairelerine 6183 sayılı Kanun kapsamında borcu olmayan ve sosyal güvenlik prim borcu bulunmayan başvuru sahipleri desteklerden yararlanabilecek. Böylece borç kriteri hem genişletildi hem de netleştirildi.
Kredi kullanan işletmeler için belirlenen asgari kullanım oranlarında da sadeleştirmeye gidildi. Daha önce 2026 ve 2027 yılları için ayrı planlanan oranlar kaldırılarak, 2027 yılı içinde kullanılacak krediler için en az yüzde 33 kullanım şartı getirildi. Bu adım, yatırım planlaması yapan işletmelerin süreçlerini tek bir takvime göre yönetmesini kolaylaştıracak.
Düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihleri maddelere göre farklılık gösteriyor. Bazı hükümler 1 Ocak 2026’da, bazıları 1 Ocak 2025’te uygulanmaya başlayacak. Diğer maddeler ise yayımlandığı gün itibarıyla yürürlüğe girmiş durumda.
Bu değişiklikler, özellikle teşvik ve kredi mekanizmalarından faydalanmak isteyen işletmeler, yatırımcılar ve finansman ihtiyacı bulunan girişimciler açısından doğrudan etkili olacak. Vergi veya prim borcu nedeniyle geçmişte destek alamayan işletmeler, borçlarını yapılandırarak yeni düzenlemeyle birlikte sisteme dahil olma fırsatı yakalayabilir.
Kredi kullanım oranlarının tek bir takvime bağlanması ise yatırım planı yapan şirketlere belirsizliği azaltan bir çerçeve sunuyor. Bu durum, özellikle üretim, sanayi ve yatırım odaklı sektörlerde yeni bir hareketlilik yaratabilir.
Genel çerçevede düzenleme, kamu kaynaklarının daha kontrollü ve planlı kullanılmasını hedefliyor. Borç kriterinin sıkılaştırılması kamu maliyesi açısından koruyucu bir işlev taşırken, borcunu kapatıp sisteme yeniden dahil olmak isteyen işletmeler için de fırsat niteliği taşıyor.