Ertelememek için en iyi yöntem planlı bir yaşam !
Güzel bir deyim vardır. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Programlamak ve yapmamız gerekenleri bir disiplin içinde yapmak, kalan zamanı daha nitelikli daha verimli geçirmemizi sağlayacaktır. İşlerimizi planlayalım, sadece yapacağımız işe odaklanalım, gerekmedikçe telefonu elimize almayalım, böyle bir disiplinin bize en güzel getirisi, o iş için harcadığımız zamanı minimuma indirdiğini göreceğiz çünkü bizi ne oyalıyorsa odan uzak durduk. Kahve içmeye bile zamanımız kalmış olacak, belki takip ettiğimiz dergiden bir bölüm bile okuyabiliriz.
İşlerimizi plansız yapmak sürekli bizi yaptığımız işten alıkoyacak bahaneler çıkacak karşımıza. Telefondaki bildirimlere sürekli bakmak iş süremizi maksimuma çıkaracak. Kural şu: yapacağın işi belirle ve işine adapte ol. Hiçbir bildirim acil değildir. Çok acil işlerde mesaj almazsın genelde direk aranırsın.
Kendine yalan söylemenin adıdır ertelemek.
Yarın yaparsın! Hiç arkası gelmeyen yarınlar.
Her işinin başında işi ile meşgul olan kişi devasa bir motivasyon ile yapmıyor. O yüzden her iş de olağanüstü bir motivasyon beklemek yersiz. Motivasyonu beklemeden işe başlarsan arkasından motivasyon gelir onun arkasından da başarı. Başarının en iyi dostu irade ve öz disiplin, en iyi düşmanı ertelemek! Motive olmayı beklersen çok beklersin. Beyin hep konfor ve haz alanı seçecek ve seni ertelemeye sürükleyecek. Tabi bir taraftan günlük yapmamız gereken işlerimiz var. Bir taraftan da geleceğe yönelik planlar. Önce gündelik işleri nasıl organize etmeliyiz ona bakalım.
Parçala!
Böl!
Yönet!
Parçalara ayırdığın işlerini yapmayı planladığın saatte muhakkak yap. Ertelemek sadece seni o işten soğutacak. Bahanelerin ardı arkası hiç kesilmeyecek. Zaman yönetiminde en iyi planlayıcı hiç şüphesiz namaz, günü beşe bölerken aralarda ne işle meşgul olacaksak genel hatları ile belli olursa işlerimiz yoluna girecek ve tıkır tıkır işleyecek. Not almak sabah uyandığında çalışma masanın üzerinde bir bardak suyun yanında muhakkak bir bloknot olması. Elzem olan ne varsa yazmak. 20 sayfa kitap okumak, denemediğimiz bir tarifi denemek, vs. İstatistikler sabah not alanların sadece 100/40 'nın uyguladığını söylüyor. 100/60’lık kısım yapmasada tam olarak , not almayanlardan daha iyi durumda. Günlük yaşantımızdaki biz gelecekteki bizi her anlamda inşa ediyor! Bir yıl sonraki biz neyi bilsin? Neyi öğrensin? Maddi manevi hangi yönlerde gelişsin istiyorsak bu gün onun için bir tuğla koyma zamanı. Halihazır da yeni bir yıla girerken, gelecek sene bu vakitler bakalım kaç kitap okumuş okuyabileceğiz ?internetin öğretici yönünden istifade edebilecek miyiz?
Henüz evimizde adı hiç geçmemiş bir kanaat önderini, ya da tarihe adını yazdırmış bir şahsiyeti çocuklarımız ile birlikte hayatını öğrenebilecek, sözlerini hayatımıza yansıtabilecek miyiz?
Bizi ahirete her gün bir adım daha yaklaştıran zaman karşısında, kazaya kalmış namazlarımız oruçlarımız için gayret edecek miyiz? Tüm bunların yolu zamanı para gibi iktisatlı harcamak . Cebinizdeki para ne kadar çok olursa olsun miktarı belli ise muhakkak bitecek. Zaman da böyle bize verilen belirli bir süre. Ertelemek için oldukça kısa!
Bir sonraki yazı ZAMAN olsun görüşmek duası ile.