Üstün Dökmen : derki; "Avrupa'da evlilik tangoya benzer iki kişi ile yapılır. Türkiye'de evlilik halaya benzer aileler arasında yapılır." Hali hazırda madem evlilik yıldönümümde yazı yazmak için bilgisayarın başına oturduysam, konuda Evlilik olsun. Bir çırpıda söylenen bir çırpıda yazılan ''Evlilik'' yaşarken pek de kolay değil. Çünkü Üstün Dökmen'in de dediği gibi iki kişi arasında geçen bir mevzu değil. Hele de Anadolu da yaşıyorsan bu biraz daha zahmetli olabilir. Şimdi gülümsemeye başladım, bir taraftan tabi ben kendi yaşadıklarımı yazmayacağım ama zorlu ve zahmetlidir evliliğin hele de ilk yılları. Eş olmaya çalışmadan gittiğiniz aileye mensup olmaya çalışırsınız, aynı soyadı taşıdığınız insanlarla insan insana bir ilişki kurmaya gayret edersiniz. Başarırsınız ya da başaramazsınız bazı ilişkiler tek taraflı yürümez!
Eşler birbirlerini ileriki yıllarda tanırlar çünkü ilk yıllar halaya uyum sağlamak ile geçer. Sonra fark edersiniz ki yıllar geçiyor. Eşinize karşı derin bir muhabbetiniz varsa işiniz daha kolay, sevgi bağlayıcı bir güç, hep şöyle bir söylem vardır.
''Sevmek zorunda değilsin ama saygı duymak zorundasın!'' Belki bu evlilik için söylenmemiş genel insani ilişkiler için söylenmiş yerinde bir söylemdir ama, konu evlilik ise ben böyle düşünmüyorum. Seven akabinde de saygı duyar. Eşinizi duyduğunuz sevgi aynı zamanda da bir lütuf düşünün o veya bu sebepten dolayı evlisiniz ve muhabbet rüzgarları tatlı tatlı esmiyor kalbinizde zor bir evlilik olacak maalesef. Zaman içinde insan karşısındakini sever mi? Sevebilir bunun örneklerini de yaşarken gördük, değer görüyorsa sevgide hasıl olur. Değer görmek biraz da evlenmeden önceki yaşantınızla bağlantılı değer algınız nedir .? Kavramlar aynıdır, lakin insanlar bu kavramların karşılığını farklı farklı doldurur. Mutluluk kimine göre kavgasız bir akşam, kimine göre başka bir şey çıtanız ney, ailenizden ne gördünüz. Değer görmek de böyle herkese göre karşılığı farklı. Yok sayıldığınız bir evde mi büyüdünüz, her sözünüzün bir muhatabı mı oldu? Herkes uzun yıllar evliliğinde ailesinden gördüğünü yansıtacak, daha sonra aile olmayı başardığında artık kendi doğruları ile hareket edecek.
Mutlu bir evlilik için altın kurallar diye iddialı başlık atsam, bu altın kural bana göre tekdir. SABIR! Seven sabreder, sabreden sadakatlidir, sadakatli olan kazanır.
Kadın ve erkek birbirlerinin sığına, bunaldıklarında gölgelendikleri ağaç altı, susadıklarında serinleten pınar olmalı, dışarının karmaşasından kaçtıkları en sükunetli yer olmalı.
Hz. Mevlâna ne buyuruyor;
Biz sevdik mi yer oluruz
Biz sevdik mi sel oluruz
Biz sevdik mi lal oluruz
Biz sevdik mi can oluruz
Nice yılları olsun tüm evli olan çiftlerin. Huzurun hakim olduğu yuvalarda topluma faydalı insanlar yetişecek şüphesiz. Sadece kendimiz için değil dünyaya gelmesine vesile olduğumuz evlatlarımız içinde evliliğimiz için emek vermemiz lazım.
Bir dahaki yazıda buluşmak duası ile.