Sivas'ın asırlık bıçakçılık geleneğini yaşatan usta Emre Göçeri, el yapımı Sivas bıçaklarının fabrikasyon üretime karşı farkını gözler önüne serdi. Göçeri, kaliteden ödün vermemek adına gösterdiği yoğun mesai nedeniyle kişisel yaşamından yaptığı büyük fedakârlıkları samimiyetle dile getirdi.

Milim Milim Sanat: El Yapımı Bıçağın Karşılığı Yok
Sivas'ın kültürel simgelerinden biri haline gelen el yapımı bıçaklar, yılların birikimi ve sabır isteyen ustalıkla şekilleniyor. Bıçakçı Emre Göçeri, geleneksel yöntemlerle üretilen bıçakların dokusu, görünüşü ve en önemlisi kullanım ömrü açısından fabrikasyon ürünlerden kesinlikle ayrıldığını vurguladı.

Göçeri, fabrikasyon bıçakların ısı işleminde avantajlı olabileceğini kabul etse de, iş ağız açımına geldiğinde el yapımı bıçağın yerini hiçbir şeyin tutamayacağını belirtiyor. "Bizim bıçaklarımız daha iyi kesiyor çünkü yüz yıl önce Sivas'ta ağız açımı nasılsa biz bunu bırakmadık," diyen usta, fabrikasyon üretimin aksine, el yapımı bıçaklarda çillenme ve paslanma gibi sorunların kolay kolay yaşanmadığına dikkat çekti.

"Kızımın Yüzünü Unuttum": Kalite Uğruna Büyük Fedakarlık
Usta Emre Göçeri'nin mesleğine olan bağlılığı, aile yaşamını bile etkilemiş durumda. "Eve gece üçte gidiyorum. Kızımın yüzünü unuttum, çünkü sürekli model çıkarmakla uğraşıyoruz," sözleriyle yoğun çalışma temposunu özetledi.
Göçeri, fabrikasyon üretim yapanların "ne kadar çok çıkarırsam o kadar para kazanırım" mantığıyla çalıştığını; kendilerinin ise "ne kadar az ve harika ürün çıkarabilirsek" düşüncesiyle hareket ettiğini ifade etti. Bu felsefenin sonucunda fabrikasyon bir günde 800 bıçak üretirken, kendilerinin el emeğiyle günde ancak 30 bıçak yapabildiğini belirtti.
Bu az sayıda ama özenle üretilen bıçağın getirdiği memnuniyeti ise "30 tane yapınca eve mutlu gidiyoruz," diyerek açıkladı. Bu karşılaştırma, el işçiliği ile üretilen her bir ürünün arkasındaki emeğin ve kalitenin değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Zira Göçeri'ye göre, el yapımı üretimde bir hata olduğunda geri dönüş ve düzeltme şansı varken, fabrikasyon üretimde bu mümkün olmuyor. Bu durum, Sivas bıçağının neden asırlardır değerli olduğunu kanıtlar nitelikte.