Sivas'ın tam kalbinde, asırlara meydan okuyan bir feryat yükseliyor. 14. yüzyılda Eretna Beyliği döneminde Alaeddin Eretna'nın oğlu Şeyh Hasan Bey için inşa edilen ve halk arasında "Dabaz Tekkesi" olarak da bilinen Güdük Minare, şimdilerde kendi kaderine terk edilmiş durumda. Bir zamanlar cilt hastalıklarına şifa arayanların umut kapısı olan bu eşsiz kümbet, bugün bakımsızlığın pençesinde adeta can çekişiyor.

Çocuğunuz Sadece Yaramaz mı? Sivaslı Psk. Beyza Karabağ Açıkladı!
Çocuğunuz Sadece Yaramaz mı? Sivaslı Psk. Beyza Karabağ Açıkladı!
İçeriği Görüntüle

ŞİFA ARANAN YERDEN HARABEYE: DABAZ TEKKESİ'NİN HÜZÜNLÜ DÖNÜŞÜMÜ

Güdük Minare, sadece mimari bir şaheser değil, aynı zamanda Sivas halkının hafızasında önemli bir yere sahip. "Dabaz" adı verilen cilt rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılan bu mekan, yüzyıllar boyunca şifa arayanların sığınağı olmuş.

Ancak bugün, o şifa dağıtan duvarlardan geriye dökülen taşlar, çatısında biten otlar ve ağaç filizleri kalmış durumda. Görenlerin içini sızlatan bu manzara, tarihi mirasa karşı duyarsızlığın acı bir tablosunu çiziyor.

DEFALARCA GÜNDEME GELDİ, AMA SES DUYULMADI

Güdük Minare'nin içler acısı hali, daha önce defalarca kamuoyunun gündemine taşınmasına rağmen, bugüne kadar somut bir restorasyon veya yenileme çalışması başlatılmadı. "Şifa aranan türbe şimdi kendi derdine düştü: Güdük Minare!" başlığıyla daha önce de dikkat çektiğimiz bu tarihi yapı, geçen süre zarfında daha da yıprandı. Sivaslılar ve bölge halkı, bu kültürel mirasın göz göre göre yok olmasına tepkili.

UMUTLAR YENİ MÜDÜRDE: MEHMET ALİ ÇALIŞKAN BU FERYADA KULAK VERECEK Mİ?

Şimdi tüm gözler, Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün yeni atanan ismi Mehmet Ali Çalışkan'a çevrilmiş durumda. Çalışkan'ın, Sivas'ın bu sembol yapılarından biri olan Güdük Minare'yi içinde bulunduğu bu acı durumdan kurtarmak ve gelecek nesillere taşımak adına kapsamlı bir restorasyon projesini hayata geçirmesi bekleniyor.

Aksi takdirde, Sivas sadece tarihi bir yapısını değil, aynı zamanda kültürel belleğinin önemli bir parçasını da kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak.

Bu sessiz çığlığa bir an önce kulak verilmesi, Sivas'ın tarihi dokusunun korunması adına hayati önem taşıyor.

Muhabir: Enes Bulut