Her insan bir bahçe sanki, gülü, goncası, papatyası, lalesi, sümbülü ile... Her insan bir bahçe sanki dikeni, zakkumu, yabani otları ile...
Her bahçe kendine münhasır. Bahçeye girmenin adabı bahçeye göre değişiyor. Bahçenin kapısının açılışındaki ahenk farklı. Niyetin ne girerken? Bahçeden içeri bir gül uzatmak için girdiysen sende karşılığında gül bekle. Yalnız sen bir zakkum uzattıysan karşılığında bir zakkum bekle, gül bekleme! Yüreğinin en mahrem yerinde inci gibi sözler saklar insan hak edene saçmak üzere. Hak etmek! yazarken düşündürdü beni her insan güzel sözü, iyi davranışı hak etmez mi? Önceden hak eder gibi geliyordu. Şimdi kim neyi nasıl anlayacaksa ona göre bir davranış metodu geliştirmek mantıklı geliyor.
Hikâye bu ya;
Saray görevlileri padişahın emri ile sarayda yetiştirilmek üzere Çingeneden oğlunu istiyorlar. Karşılığında altınlar hediyeler. Ne yaptı ne ettiler ise Çingeneyi razı edemiyorlar. Padişaha durumu izah edince, padişah diyor ki; gidin biraz hırpalayın ve oğlunu alın getirin. Neyse emir Padişah’tan gelince gidiyorlar ve zorla oğlunu alıyorlar. Adam görevlilere dönüp ''A şimdi oldu işte böyle istenir!''
Bir kabul edilen nezaket kuralları var. Bir de herkesin anladığı ayrı bir dil var. Bu dili yaşarken adım adım öğreniyorsun. Tabi ki nahoş keşke bu dili kullanmadan yaşamı idame ettirebilsek ama bu her zaman mümkün olmuyor. İnsanların fıtratları birbirinden farklı anlayışları hayata açtıkları pencere hepsi farklı. Kendi yaşam çizgisini doğru sanıp, başkasının yaşam çizgisini eleştirmek ne derece etik? Kalmış ki böyle bir ömürden ne kendine fayda sağlayacak ne başkasına.
Ömür demişken insan bahçesini donatmaya gençlik döneminde başlıyor sanırım, gençlik döneminde tohumu toprağa atıyor. Yaşlılık mahsul zamanı çevreye mis kokular saçma zamanı, hakikate daha yakın olma zamanı. Her yaşta hata bizim için fakat yaşlılıkta onarıcı tamir edici insanların arasını açan değil yakınlaştıran olmalı. Yaş almak güzel bu güzelliğe yazık etmeden tüm yaşlılığı kim ne demişle geçirmemek ne kıymetli olur. O yüzden okuma alışkanlığını gençlikte kazanmak çok akıllıca, Kur’an-ı kerim okumak, düşünsenize o gün ki tek gayeniz kaç cüz okuyacağınız. Güzel dostluklar biriktirmek. Anımsadığın da gülümseyeceğin anılar biriktirmek.  Tonu olmayan rengi olmayan anıyı hatırlamazsınız. Çocuklarınızın toprağına sevgi ekmek karşılığında saygı toplamak. Aile bağlarını güçlendirmek. Bahçe sizin iç aleminiz o yüzden gülde sizsiniz dikende sizsiniz Kime neyi uzattıysanız karşılığında onu alacaksınız.
 
Bir dahaki yazıda buluşmak duası ile.