Divriği’de demir madeni üretiminin durdurulacağı iddiası, yüzlerce işçinin işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmasına neden olurken, ilçede tansiyon her geçen gün yükseliyor. OYAK Ermaden’in bölgede yürüttüğü maden faaliyetlerini azaltma ve kapatma hazırlıkları, hem ekonomi hem de sosyal yaşam üzerinde ağır bir baskı oluşturdu. Yıllardır Türkiye demir madenciliğinin kalbi konumunda olan Divriği’de alınan kararlar, kara kışın ortasında işçilerin evine ekmek götürememe riskiyle yüzleşmesine yol açtı.
UNESCO Dünya Mirası listesindeki Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası ile tarihi bir değere sahip olan ilçe, aynı zamanda Türkiye demir madenciliğinin yaklaşık yüzde 80’ini karşılayan stratejik bir merkez. Buna rağmen 9 Ekim’de alt taşeron firma Çiftay bünyesinde çalışan 18 işçinin telefonla işten çıkarılmasıyla başlayan süreç, yüzlerce madencinin yıl sonu itibarıyla tazminatları ödenerek işten çıkarılacağı iddialarıyla büyüdü. Şirketin resmi olarak kapatma ilanı yapmadan işçileri çıkardığı, sonrasında ise daha düşük ücretlerle yeniden işçi çalıştırmayı planladığı öne sürülüyor.
Bu gelişmeler karşısında ilçede tepkiler çığ gibi büyüdü. İşçiler 24 Kasım’da Direniş Çadırı kurarak nöbet başlattı ve imza kampanyasıyla seslerini duyurmaya çalışıyor. Hem geçim kaygısı hem de “ocağın tamamen kapanması” ihtimali, bölge halkını da tedirgin ediyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde yaptığı açıklamada yaşananlara sert tepki gösterdi. Madenciliğin dünyanın en ağır ve en onurlu mesleklerinden biri olduğunu vurgulayan Karasu, maden emekçilerinin yalnızca “maliyet” olarak görülemeyeceğini söyledi.
Karasu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Divriği, bu ülkenin hem tarihi hem de emeğiyle gururudur. Bugün bu cevher yere göğe değer kazandırıyorsa bunun mimarı işçimizin alın teridir. Şirketler, kârları düştüğünde bunun bedelini madencinin sırtına yükleyemez. İnsanlarımızı kara kışın ortasında işsiz bırakmak, onları çaresizliğe mahkûm etmek kabul edilemez. İnsan emeği bu kadar ucuz değildir.”
Karasu, OYAK yöneticilerine çağrı yaparak işten çıkarılan işçilerin geri alınmasını ve “küçülme” gerekçesiyle emekçilerin geleceğinin karartılmamasını istedi. “Biz, her şartta Divriğili madencimizin yanındayız” diyen Karasu, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine de taşıyacağını açıkladı.
İlçede 24 saat süren nöbet eylemi devam ederken, 10 Aralık’ta DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da katılacağı geniş katılımlı bir yürüyüş planlanıyor. CHP’li Karasu’nun da önümüzdeki günlerde Divriği’ye giderek işçilerin taleplerini yerinde dinleyeceği öğrenildi.
Divriği’de yaşanan maden krizi giderek büyürken, işçilerin hem geleceği hem de bölgenin ekonomisi belirsizlik içinde bekliyor.
