Sivas’ta Gezilecek En Popüler Yerler
Anadolu’nun en köklü şehirlerinden biri olan Sivas, tarihî mimarisi, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla Türkiye’nin en özel duraklarından biri olarak öne çıkıyor. UNESCO tescilli eserleri, Selçuklu döneminden kalan muhteşem yapıları ve doğayla iç içe alanlarıyla Sivas, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. İşte Sivas’ta mutlaka görülmesi gereken en popüler yerler…
Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi’nin Tarihî Önemi
yüzyılda Mengücek Beyliği döneminde inşa edilen Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi, yalnızca Sivas’ın değil, dünyanın mimari şaheserlerinden biri olarak kabul ediliyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu eşsiz yapı, taş işçiliğinin zirve örneklerini taşıyan kapıları, geometrik motiflerle bezeli duvarları ve detaylı süslemeleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.
Sanat tarihçileri tarafından “benzersiz bir başyapıt” olarak tanımlanan Divriği Ulu Camii, özellikle güneş ışığıyla değişen gölge oyunları sayesinde adeta bir sanat galerisi havası yaşatıyor.
Gök Medrese’nin Mimari İhtişamı
Sivas şehir merkezinde yer alan ve adını mavi çinilerinden alan Gök Medrese, Selçuklu mimarisinin en ihtişamlı eserlerinden biri.
1271 yılında Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılan medrese, çift minaresi ve görkemli taç kapısıyla şehre karakteristik bir siluet kazandırıyor.
Bugün müze olarak hizmet veren Gök Medrese, sanat tarihi meraklıları, fotoğraf tutkunları ve turistler için vazgeçilmez bir ziyaret noktası.
Çifte Minareli Medrese’nin Efsanevi Görünümü
Sivas’ın simgesi haline gelen Çifte Minareli Medrese, 1271 yılında inşa edilen ve girişinde yükselen çift minaresiyle ünlü bir Selçuklu eseri.
Taç kapısındaki kabartmalar ve ince taş işçiliği, medreseyi Orta Anadolu’nun en değerli mimari yapılarından biri haline getiriyor. Eğitim yapısı olarak uzun yıllar hizmet veren medrese, günümüzde de turistlerin ve fotoğrafçılarının uğrak noktası durumunda.
Şehrin merkezinde yer aldığı için ziyaret edilmesi oldukça kolaydır.
Sivas Kalesi ve Tarihî Kent Dokusu
Sivas’ın tam kalbinde bulunan Sivas Kalesi, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan önemli bir yapıydı.
Günümüze çok az bölümü ulaşmış olsa da bulunduğu alan, tarihî atmosferi ve çevresindeki dar sokaklarıyla geçmişi hissettirmeye devam ediyor.
Son yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarıyla kale çevresi turizme kazandırılmaya çalışılıyor ve şehirde kültürel bir odak noktası haline geliyor.
Kangal Balıklı Kaplıca’nın Şifa Kaynağı Suları
Sivas denince akla gelen ilk doğal güzelliklerden biri Kangal Balıklı Kaplıca’dır.
Dünyada eşine az rastlanan bu kaplıcada sıcak termal sularda yaşayan küçük balıklar, deri hastalıklarının tedavisinde doğal bir yöntem olarak kullanılıyor.
Hem sağlık turizmi hem de alternatif tedavi arayışında olanlar için büyük bir çekim merkezi olan Kangal, her yıl yüzlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
Zara ve Hafik Gölleri’nin Doğal Huzuru
Sivas’ın doğal güzellikleri arasında ayrı bir yere sahip olan Zara Tödürge Gölü ve Hafik Gölü, doğa severler için adeta birer cennet niteliğinde.
Etrafı yeşilliklerle çevrili bu göller, özellikle kuş gözlemcileri, kamp yapanlar ve fotoğraf tutkunları için mükemmel bir ortam sunuyor.
Yaz aylarında piknik yapmak, yürüyüşe çıkmak ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir tercih olan göller, Sivas’ın sakin ve huzurlu yüzünü gözler önüne seriyor.
Tarih, kültür ve doğal güzelliklerin iç içe geçtiği Sivas, keşfedilmeyi bekleyen zengin bir mirasa sahip.
UNESCO tescilli yapılarından şifalı kaplıcalarına, doğanın içinde saklanan göllerinden Selçuklu mimarisinin eşsiz örneklerine kadar Sivas, her ziyaretçiye unutulmaz bir deneyim sunuyor.