Uluslararası akademik dünyadan gelen bir başarı haberi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’ni ve Türkiye’yi gururlandırdı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Şevki Taşkıran, dünyanın en saygın akademik değerlendirme platformlarından biri olan ScholarGPS tarafından açıklanan 2025 Scholar, Institutional and Country Rankings sonuçlarında dünya birinciliği elde etti.
ScholarGPS tarafından son 5 yıllık akademik performans esas alınarak yapılan alan bazlı değerlendirmede, Doç. Dr. Taşkıran, “Morphine” (Morfin) başlığı altında yürüttüğü bilimsel çalışmalarla dünya genelinde 1. sırada (#1) yer aldı. Bu sonuç, fizyoloji ve deneysel farmakoloji alanlarında gerçekleştirilen özgün, yüksek etki değerine sahip araştırmaların uluslararası ölçekte en üst seviyede karşılık bulduğunu ortaya koydu.

Akademik Dünyada İlk %0,05’lik Dilim
Aynı sıralamada; bilimsel yayın sayısı, atıf etkisi ve akademik katkı kalitesi gibi objektif kriterler dikkate alınarak yapılan genel değerlendirmede ise Doç. Dr. Ahmet Şevki Taşkıran, dünya genelindeki tüm akademisyenler arasında ilk %0,05’lik dilimde yer almayı başardı. Bu önemli başarıyla Taşkıran, “Highly Ranked Scholar” unvanına da layık görüldü.
Akademisyenlerin bilimsel üretimlerini alan, disiplin ve uzmanlık düzeyinde detaylı biçimde analiz eden ScholarGPS sıralamaları; şeffaf metodolojisi ve kapsamlı veri setiyle dünya çapında güvenilir bir referans kaynağı olarak kabul ediliyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin Uluslararası Gücü Tescillendi
Elde edilen dünya birinciliği, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin uluslararası akademik görünürlüğünü önemli ölçüde artırırken, üniversitenin bilimsel üretim kapasitesi ve araştırma gücünü de bir kez daha tescillemiş oldu.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yönetimi, bu büyük başarıdan dolayı Doç. Dr. Ahmet Şevki Taşkıran’ı tebrik ederek, bilim dünyasına sunduğu değerli katkıların artarak devam etmesi temennisinde bulundu.
Bu başarı, yalnızca bireysel bir akademik zirve olmanın ötesinde, Sivas’tan çıkan bilimin dünya sahnesinde söz sahibi olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.