Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan son veriler, ülkenin demografik verilerini veren bir tablo çiziyor. Doğum sayılarındaki keskin düşüş ve düzenlilik yenilenme hızının kritik seviyesinin yerine, kullanılana göre Türkiye için kaçınılmaz bir demografik denge gruplarına işaret ediyor.
Yedi Aylık Verilerle Gelen Şok: Doğumda Sert Düşüş
Türkiye'nin nüfus dinamiklerine ilişkin güncel göstergeler, ülkedeki nüfus artış hızının ciddi bir tehlike altında olduğunu ortaya koyuyor. TÜİK'in cari yıllık aylık doğum istatistikleri, 2025 yılının ilk yedi dünya çapında gelen bebek süreleri, yılın yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3'lük şiddetli bir azalmayla 503 bin 765'e gerilediğini gösteriyor.
Bu keskin düşüşe karşılık, aynı dönemdeki ölüm sayılarındaki yüzde 0,7'lik artış dikkat çekiyor. Doğum ve ölüm arasındaki makasın bu denli hızlı büyümesi, ülkenin uzun süreli karşı karşıya kalıcı kalıcılığı habercisi olarak yorumlanıyor.
20 Yılda Büyük Çözülme: Bir Milyon Sınırı Geride Kaldı
Geçmiş yıllara ait verilerle yapılan karşılaştırmalar, durumun ciddiyetini gözlerin önüne seriyor. 2001 yılında yaklaşık 1 milyon 300 bin olan yıllık doğum sayısı, 2023 yılında ise ilk kez bir milyonun adına inerek 961 bin olarak kaydedilmişti. Ne yazık ki, 2024 yılında gerileme devam etti ve doğum sayıları 937 bin düştü.
Uzmanlar, son yirmi yılda yaşanan bu çöküşün, Türkiye'nin doğurganlık potansiyelinde ciddi bir çözülme yaşandığını ve kendini yenileme yeteneğinden hızla uzaklaştığını kanıtladığını belirtiyor.
Ekonomi ve Sosyal Güvenlik Risk Altında
Doğurganlık hızında ki düşüş bu düşüş, nüfus piramidinin alt tabanını daraltırken, yaşlıların toplam nüfus payını kaçınılmaz olarak yükseltiyor. Bu demografik dönüşüm , ülkenin sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde kritik baskılar yaratacak.
Beklenen olumsuz sonuçlar şöyle sıralanıyor:
İş Gücü Kaynağının Zayıflaması: Üretken iyileşmeyle ekonomik büyüme yavaşlayabilir.
Sosyal Güvenlik Sisteminin Yükünün Artması: Çalışan çalışacak, emekliliği finanse etme yükünü katlayarak artacak.
Ekonomik Sürdürülebilirlik Riski: Artan bağımlılık oranı, kamu harcamaları ve sağlık hizmetleri üzerinde baskı oluşturulacak.
Düzenli Veri Paylaşımı Politika Geliştirme İçin Şart
TÜİK'in nüfus artışlarının artık aylık olarak yayımlanması, bu alanın daha yakından izlenmesinin ortaya çıkması ortaya çıkıyor. Yetkililer ve ilgili, güncel verilerin düzenli olarak paylaşılmasının, demografik bilgilerin doğru okunması ve buna uygun etkili politikaların hızla gelişen bakış açısından hayati önemini taşıdığını vurguluyor.
Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus kazancını kaybetme riski , sosyal ve ekonomik açıdan yeni ve ayrıntılı bir şekilde inceleniyor zorunlu kılıyor. Uzmanlar, doğum oranlarındaki bu azalmanın durdurulmaması halinde, ilerleyen yaşamın çok daha ciddi kalıcılığının tükenmesi sahnesinin geleceği konusunda ortak görüş bildiriyor.
