10 Aralık 2025
weather
5°
42,6019 %0.03
49,6129 %0.1
5.746,58 % -0,37
Ara
Bizim Sivas Haber GÜNCEL Uzman isim uyardı! Bu deprem daha büyük bir depremin habercisi mi?

Uzman isim uyardı! Bu deprem daha büyük bir depremin habercisi mi?

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Antalya'daki 4.9'luk depremi değerlendirdi: "Basit bir yüzey kırığı değil, iki plakanın derin etkileşimi." Detaylar haberimizde...

KAYNAK: Haber Merkezi
Okunma Süresi: 2 dk

Son günlerde Tunceli, Adana ve Antalya'da art arda meydana gelen depremler, özellikle Antalya'nın Serik ilçesinde kaydedilen 4.9 büyüklüğündeki sarsıntıyla birlikte bölge halkında endişe yarattı. Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu depremle ilgili yayımladığı analizde, olayın basit bir yüzey kırığı olmadığını, Akdeniz ile Anadolu plakalarının derin etkileşiminden kaynaklandığını vurgulayarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Derin yapılar ve yitim zonu ilişkisi

Üşümezsoy, deprem çözümlemelerinde basit bir kırılma görülmediğini, hareketliliğin Antalya Körfezi'nin altındaki derin yapılarla bağlantılı olduğunu belirtti. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu ve derinliği 100 kilometreyi bulan bu yapının, Akdeniz kabuğunun Anadolu kabuğunun altına daldığı "yitim zonu" olarak adlandırılan kuşakta yer aldığını ifade etti. Bu durum, depremin sığ kırıklardan farklı olarak, plakaların birbiri altına dalmasıyla oluşan daha karmaşık ve derin bir tektonik sürecin sonucu olduğunu gösteriyor.

Bölgedeki ters fay yapıları ve Akdeniz bağlantısı

Üşümezsoy, tektonik harita üzerinde bölgedeki ters fay yapılarına da dikkat çekerek, Antalya çevresindeki depremselliğin Akdeniz'deki daha geniş bir sistemle bağlantılı olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz ay Kıbrıs'ın güneyinden batıya uzanan hattın kırıldığını hatırlatan Üşümezsoy, bu hattın Girit ve Rodos'la ilişkili bir zon oluşturduğunu ve Antalya Körfezi'ndeki hareketliliğin bu zonun bir uzantısı olabileceğini kaydetti.

“Karmaşık bir hesaplaşmanın sonucu”

Prof. Dr. Üşümezsoy, tüm bu veriler ışığında, Antalya Körfezi ve çevresindeki depremselliğin, Akdeniz ve Anadolu plakalarının karmaşık ve derin bir "hesaplaşmasının" sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti. Bu durumun, bölgedeki deprem aktivitesinin sadece yüzeysel kırıklarla açıklanamayacağını, daha kapsamlı bir tektonik izleme ve değerlendirme gerektirdiğini gösterdiğini ifade etti. Uzman, analizinin, bölgenin deprem potansiyelini anlamak için derin yapıların ve plaka sınırı dinamiklerinin dikkate alınması gerektiğine işaret ettiğinin altını çizdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *