Sivas sokakları, tarihin ve modernleşmenin iç içe geçtiği ilginç manzaralara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Ancak Çarşıbaşı Mahallesi'nde objektiflere yansıyan bir görüntü, görenleri hem şaşırtıyor hem de düşündürüyor. Şehrin göbeğinde, devasa bir konak ile çok katlı bir betonarme apartmanın arasına adeta "kıstırılmış" gibi duran metruk bir yapı, sıra dışı mimarisiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Sadece 2 metre genişliğindeki bu yapı, yıllara meydan okuyan duruşu ve gizemli geçmişiyle sokağın en çok konuşulan konusu haline geldi.
Konak ve Beton Yığınları Arasında Bir Yaşam Mücadelesi

Vişneli Cami Sokak üzerinde yürüyen vatandaşlar, başlarını kaldırdıklarında ilginç bir mimari tezatla karşılaşıyor. Bir yanda Sivas'ın geleneksel mimarisini yansıtan görkemli bir konak, diğer yanda modern hayatın simgesi bir apartman yükselirken; bu iki dev yapının tam ortasında, yaklaşık 2 metre eninde ve 7 metre uzunluğunda iki katlı eski bir ev varlığını sürdürmeye çalışıyor. Adeta nefes alacak yeri kalmamış gibi görünen bu daracık yapı, şehirleşmenin getirdiği sıkışıklığın somut bir abidesi gibi yükseliyor. Yıllar içinde çevresi tamamen değişen, etrafı yüksek binalarla sarılan bu "ince ev", kaybolmaya yüz tutmuş bir dönemin son temsilcisi olarak direniyor.
Mahalleli Tedirgin: “Kiremitler Başımıza Düşüyor”

Görünümüyle ilgi odağı olan yapı, aynı zamanda mahalle sakinleri için ciddi bir güvenlik sorunu teşkil etmeye başladı. Bakımsızlık nedeniyle harabeye dönen binanın çatısındaki kiremitler, zaman zaman yola düşerek yayalar için tehlike oluşturuyor. Yılların yorgunluğunu taşıyan ahşap ve taş karışımı yapının her geçen gün biraz daha yıprandığı gözlenirken, vatandaşlar bu ilginç yapının restore edilmesini ya da tehlike arz etmeyecek şekilde önlem alınmasını bekliyor. Metruk haldeki binanın kapısının ve pencerelerinin kırık olması da güvenlik endişelerini artırıyor.
İçindeki Kantarı Çalıp Götürdüler

Binanın geçmişi hakkında net bilgiler olmasa da, mahallenin en eski sakinleri yapının eskiden ticari amaçla kullanıldığını hatırlıyor. Yapının metruk hale gelmesiyle birlikte içerisinin talan edildiğini belirten çevre sakinleri, sahipsizliğe isyan ediyor. Binanın sadece mimari bir ilginçlik değil, aynı zamanda korunması gereken bir hafıza mekanı olduğunu düşünenlerin sayısı da az değil. Ancak şu anki haliyle yapı, ne yazık ki sadece meraklı gözlerin fotoğraf karesine giren bir harabe konumunda.
80 Yıllık Sır: “Ne Zaman Yapıldığına Aklım Ermiyor”

Mahallenin yaşayan çınarlarından 80 yaşındaki Burhan Büyüksaracıoğlu, binanın geçmişine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu yapının kendisi doğduğunda bile burada olduğunu ima eden Büyüksaracıoğlu, binanın gizemini şu sözlerle anlattı:
"Kolay kolay kimsenin hatırlamayacağı eski, metruk bir bina burası. Ne bakan var ne de koruyan. Eskiden içinde büyük bir kantar vardı, kimliği belirsiz kişiler kapıyı kırıp o kantarı bile götürdüler. Enlemesine 2 metre, boyu da yaklaşık 7 metre olduğunu düşünüyorum. Koca konakla apartman binası arasında kalmış, sıkışıp ayakta kalmaya çalışıyor. Kiremitleri insanların başına düşüyor, tehlike saçıyor. Ben 80 yaşındayım, bu binanın ne zaman yapıldığına benim bile aklım ermiyor."