Türkiye genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar, icra dairelerindeki dosya sayılarında tarihi bir rekora yol açtı. 20 Ağustos itibarıyla icra ve iflas dosyası sayısı 24 milyon 441 bine yükselirken, yılbaşından bu yana açılan yeni dosya sayısı 2 milyonu aştı. Bu tablodan Sivas da payını aldı; Sivas İcra Daireleri'nde 2025 yılında açılan dosya sayısı 15 bine yaklaştı. Konuyu değerlendiren Avukat Nursima Tuna Temur, alacaklılar için sürecin daha da karmaşık hale gelebileceği uyarısında bulundu.
"Artış İvmelenerek Devam Edecek, İflaslar Başlayabilir"
Av. Nursima Tuna Temur, bu artışın arkasındaki temel nedenin, 2023 ve 2024 yıllarında yaşanan yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve faiz artışlarının tetiklediği bir "borçluluk krizi" olduğunu belirtti. Temur, "KOBİ'ler başta olmak üzere birçok şirket nakit akışı sıkıntısı yaşıyor. Tüketici tarafında ise kredi kartı ve kredi borçlarındaki artış, bireyleri icra takibiyle karşı karşıya bırakıyor. 2025, bu birikmiş ekonomik baskının hukuki sisteme yansıdığı bir yıl oldu. İcra dosyalarındaki artışın ivmelenerek devam edeceğini, süreç böyle devam ederse daha fazla şirket bakımından iflas süreçlerinin başlayabileceğini öngörüyoruz," dedi.
Yeni İcra Yasası Taslağı Alacaklıyı Daha da Zora Sokabilir
İcra ve İflas Kanunu’nun yeniden yazılması sürecine de değinen Av. Temur, Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni kanun taslağının endişe yarattığını söyledi. "Taslakta alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin sağlanması amacıyla yapıldığı söylenen değişikliklerin birçoğu, söz konusu dengeyi alacaklı aleyhine bozar niteliktedir. Taslak mevcut haliyle yasalaşırsa alacaklıların durumu daha da dezavantajlı bir konuma gelecektir," diyerek uyardı.
Alacaklılar Ne Yapmalı? "Hızlı Aksiyon Alan Tahsil Eder"
Av. Nursima Tuna Temur, alacaklı vatandaşlar ve kurumlar için hayati önem taşıyan şu tavsiyelerde bulundu: "Vadesi geçen alacaklar için zaman kaybetmeden hukuki süreci başlatmak önem taşıyor. Özellikle birden çok icra dosyası bulunan borçlularda haciz sırası tahsil kabiliyetini doğrudan etkilediği için, daha hızlı aksiyon alan alacaklının tahsil ihtimali her zaman daha yüksek oluyor. Cebri icra sürecinde her işlem (tebligat, haciz vb.) alacaklının talebiyle yürür. Her işlem için fiziki olarak icra dairesine gidip talepte bulunmak gerekeceğinden, dosyanın bir borçlu tarafından şahsen takip edilmesi pek mümkün değil. Bu nedenle süreci bir avukat ile takip etmek elzemdir."
