İNSAN İDDİASINDAN VURULUR
Dost önce yürekte ağırlanır. Ben dostlarımı hep yüreğimde ağırladım, yüreğimin baş köşesine misafir oldular her zaman. Gönlüm bin odalı bir han, her odada başka bir sevgi dostluk var. Bir odada ise tüm kırgınlıklar. Dostun nefesi dostun sesi gönlümün her köşesini aydınlatıyor. İnsan en kırıldığı yerden tekrar dostun sesi ile aydınlanıyor. Gönlümü hafifleten dostlarım gönlümün yükünü alan dostlarım, evime de huzur verir ilmek ilmek huzur işlerler. Çayınız bu kez sizi kalbi gibi bilen bir dost için demlenmiş. Çay bile kendine çeki düzen verir ve bir başka demlenir. En özenli kelimeler dost için seçilir. İnsan dostuyla gelişi güzel konuşmaz. Her sözün ruhu vardır. Söz dilden çıkar ama ruha dokunur. Dost olmak dost sahibi olmak belli ki ince bir duruştur ama insan olmak, insan kardeşine saygı duymak ne de insani bir haldir. Herkes bu hassasiyete sahip mi? Tabi ki hayır. Sahip olmalı mı? Elbette olmalı. Yeri geldiğinde özür dilemeli. Teşekkür edebilmeli nezaket insana ancak değer katar. Ondan bir şey almaz.
Madem herkes aynı hassasiyetle bir iletişim kuramıyor. O vakit giydiğimiz kıyafetin rengine gösterdiğimiz özeni çevremizdeki insanlar kimlerden oluşacak bunun içinde özenelim ona biz karar verelim. Yüzeysel kuralım kimi ilişkileri, samimiyet sözcüğünü hiç içine çekemeyen biri ile kurulan samimiyet ancak ona hadsizlik size zarar verir. Nasıl ayakkabı numarasından bir numara büyük ya da küçük ayakkabı giyemezsek, giydiğimiz halde ya çok sıkıp canımızı yakacak ya da bol gelip ayağımızdan fırlayacaksa, muhakkak ayak numaramıza göre giymemiz lazımsa işte ayağımızın hak ettiği bu konforu bizim ruhumuz da hak ediyor. Hem de ayağımızdan daha fazla.
İnsanla sohbet ederken bulunduğunuz halden sizi başka bir hale taşıyorsa, tazelenmiş ümitle dolmuş gönenmiş hissediyorsanız. Ruhunuz genişlemiş olarak dönüyorsanız işte o insan bize iyi gelendir. Bizim de güzeli görme kabiliyetimiz ehliyetimiz olmalı aynı zamanda. Değer bilmek lazım vesselam. Tercihlerimiz var her alanda çevremizi de oluştururken tercihlerimiz ekseninde oluşturmamız lazım. İsmet Özel der ki; ''insan iddiasından vurulur '' O kadar emin olmamalıyız'' Sen iyi olursan herkes iyi olur''. Yok öyle bir şey ne konuda iddialıysan, o konuda imtihan hiç şüphe yok imtihan olacaksın.
İNSAN İDDİASINDAN VURULUR!
Tüm iyi niyeti için insan bazen de kendine kızmıyor değil hani. Yine de bizim safımız iyilerin yanında olsun. Hayatımdaki gördüğüm en dürüst en iyi niyetli adam Babam canım babam her zaman der ki ''Siz yine de iyiliğe bakın.'' Herkes babasından öğrendiklerini fark etse de etmese de hayatının bir yerinde uygularken bulacak kendisini. Bazen düşünüyorum da kötü olmak iyi olmaktan daha meşakkatli, yüreğin hırsla dolacak gözün nefretle bakacak. Allah’ım bizi iyi et ve iyilerle karşılaştır. Şu fani dünyanın yükü dostla çekilir. Öyle çok dostum var ki birkaç kötüyü göremeyecek kadar.
Bir sonraki yazıda buluşmak duası ile.
İNSAN İDDİASINDAN VURULUR
Gülşah Akkaş Yaman
Yorumlar