Bir önceki yazıda İsmet özelden bir sözü başlık olarak kullandık insan ''iddiasından vurulur.'' Başlık insan iddiasından vurulur ama içerik ''dostu'' dostun önemiydi. En çok da dosttan kırılmaktan korkduk ve dostu yazdık belki de. Efendimiz buyuruyor ki ''Kınamayın başınıza gelmeden ölümü tatmazsınız!'' Sonra bir sözde diyor ki ''Aşağıladığınız yerden aşağılanırsınız'' bu onlar gibi bir şey değil.
İddia daha zararsız zararı bir tek kendine. İnsan en çok ne konuda iddia ederse, anlaşılan şu ki ondan vurulacak. Eşine çok emek veren evliliğine emek veren bir kadın, eşine her şeyden çok güvenen bir hanımefendi kırıldıysa güveni zedelendiyse vurulduysa güveninden, içinde nasıl bir daha laleler sümbüller açar ki? Tüm öz veri ile kimin başı sıkışsa ona koşan bir insan, kimin yarası varsa onu saran bir insan, bunca özveriye karşı küçücük bir saygı kendisine çok görülmüşse emeğinden vurulmuşsa, nasıl açacak yüreğinde bir daha özveri çiçeği?
Bazı insanlar vefa, özveri, kelimesinin vücut bulmuş hali gibidir. Kimin ne ihtiyacı varsa oraya koşturur. Kimi insanda vefasızlığın vücut bulmuş hali gibi hep insanları iyi niyetinden vurur.
Öyle ya her ne kadar vuran suçlu olsa da ''İnsan iddiasından vurulur.'' Her vurulma ruh da derin yaralar açar, ruhun kaldıramadığı noktada beden de ağrılar oluşur. Biz zannederiz ki tüm ağrılar fizyolojik aslında beden ruhun yükünü almak için belki de hastalanıyor. Tüm baş ağrılarının nedeni patolojik değildir muhakkak. Kimse çok kırgınım ruhum ağrıyor diyemez de kısacası başım ağrıyor der bunu demek daha kolay. O yüzden belki de NathanielHawhorne der ki; “Bedenimizde görülen bazı hastalıklar, ruhlarımızda saklanan hastalıkların küçük parçalarıdır.”
Aşırı derecede sırt ağrısı çeken birisi. Şayet altında fiziksel olarak bir neden yatmıyorsa. Hayata karşı aldığı ağır sorumluluklar neticesinde, bu altından kalkamadığı sorumluluklar kendisine sırt ağrısı olarak dönmüştür. Sorumluluklar, iyi niyet, kendin gibi bilmek her yüreği kimi zaman işe yaramaz ve tüm hüsnü zannın üzerinden vurulursun. Kimi zaman sırtın kimi zaman başın ağır, lakin bilirsin ki her şeye rağmen iyiler kazanacak. Bel bağladığın her ne varsa evladın konusunda mı iddia da bulundun, dostun konusunda mı? ''Bunca öz veriye yapmaz bu kötülüğü'' diye bir söylemde mi bulundun? Unutma insan iddiasından vurulur! Hatta kendin hakkında bile çok iddiada bulunma, yapmam dediğin ne çok işi yaptın. Bakmam dediğin ne çok yüze hak etmeseler de birilerinin hatırına baktın. O zaman bu hayat hiç de ahkam kesme yeri değil.
Öyle Ya İnsan iddiasından vurulur.