Yaz tatillerini ve yıllık izinlerini anavatanlarında geçiren gurbetçi vatandaşların, sevdiklerini ve memleketlerini geride bırakarak yaşadıkları ülkelere hüzünlü dönüş yolculuğu başladı. Kapıkule ve Kapitan Andreevo gibi sınır kapılarında uzun araç kuyrukları oluşurken, her aracın içinde benzer bir hikaye yaşanıyor: Tatilin bitmesinin burukluğu ve bir sonraki yazı beklemenin umudu.

"Kalbimiz Buruk Ama Mecbur Dönüyoruz"

Memleketi Trabzon’dan Almanya’ya dönmek için Kapıkule Sınır Kapısı’nda bekleyen Zeynep Doğan, tatil boyunca memleketin her köşesini gezip, aile büyüklerini ziyaret ettiklerini söyledi. Doğan, "Yaylalarımıza çıktık, denizlerimize gittik, yöresel yemeklerimizi yedik. İznimiz bitti, artık geri dönüyoruz. Geride annelerimiz, babalarımız, akrabalarımız kaldı. Kalbimiz biraz buruk ama seneye tekrar geleceğimiz için şimdiden gün saymaya başladık" diyerek milyonlarca gurbetçinin ortak duygusuna tercüman oldu.

"Oğlum Ağladı, Gitmek İstemedi"

Dönüş yolculuğunun en dokunaklı anları ise genellikle çocuklar üzerinden yaşanıyor. Almanya’ya dönen gurbetçilerden Taner Tabakoğlu, bu durumu yürek burkan bir örnekle anlattı: "Tekrar çıktık yola, Almanya’ya gidiyoruz. Gelirken büyük bir heyecan oluyor ama giderken garip bir hüzün var. Çocuklar bile gitmek istemiyor. Oğlum beş yaşında, ağladı, ‘Baba kalalım’ dedi. Ama işimiz, düzenimiz orada. Gönlümüz burada ama mecbur dönmek zorundayız."

Aman dikkat! Kurumsal mail dolandırıcılık uyarısı!..
Aman dikkat! Kurumsal mail dolandırıcılık uyarısı!..
İçeriği Görüntüle

Ailesiyle birlikte Antalya'dan İsveç’e dönüş yapan Koray Küçüksarı ise, "Huzur içinde memleketimizi gezdik, dostlarımızla görüştük. Şimdi dönüş zamanı. İnşallah yolumuz açık olur" diye konuştu.

Her yıl yaz sonunda sınır kapılarında tekrarlanan bu manzaralar, gurbetçilerin bir yanlarının her zaman memleketlerinde kaldığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kaynak: İHA