İstanbul’da aldığı tezhip ve hat sanatı eğitimlerine memleketi Sivas’ta devam eden Cemile Sarıca, hayatında önemli değişiklikler olduğunu belirtiyor.

“Ben bu sanatı kadınlar evde boş oturmasın diye öğrendim” diyen Cemile Sarıca, uzun bir eğitim sürecinden geçerek tezhip ve Rika hat sanatında icazet aldığını, şu anda da Sülüs ve Nesih yazı stilleri üzerine eğitim aldığını belirtiyor.

Sarıca, Osmanlı döneminde altın çağını yaşayan tezhip sanatını şöyle anlatıyor:
“Tezhip, kelime anlamı olarak ‘altınlamak’, ‘altınla süslemek’ demektir. Osmanlı’da 15. ve 16. yüzyıllarda çok gelişmiş. Hazine zengin olduğu için neredeyse her şey altınla süslenmiş. Tezhip aslında çok kadim bir sanat, eski Mısır’a kadar uzanıyor.”

Sivas'ta su ucuz mu pahalı mı? O hesap kafaları karıştırdı! Sivas'ta su ucuz mu pahalı mı? O hesap kafaları karıştırdı!

Sanatla tanışmasının ardından hayatında köklü değişiklikler olduğunu söyleyen Sarıca,
“Ben bu sanat sayesinde yavaşladım. Önceden çok hızlı araba kullanırdım, tezhip beni sakinleştirdi. Hayatıma başka bir yön verdi.” diyor.

Sivaslı kadınlar tezhiple hayatın renklerini keşfediyor

Sanat merkezindeki derslere yoğun bir ilgi var. Sarıca'nın ifadesiyle:
“Masalar doluyor, oturacak yer kalmıyor. O kadar çok kadın ilgileniyor ki biz bile şaşırıyoruz. Bu başarı kültür merkezimizin başarısıdır. Bizler burada eğitimlerimizi alıyoruz.”

Ancak tezhip, sadece bir uğraş değil; büyük sabır, zaman ve maliyet gerektiren bir sanat. Altınla çalışıldığı için malzemeler pahalı ve uygulama süreci oldukça uzun.
“İki üç saatte bitecek bir şey değil. Malzeme çok fazla, hangisini anlatalım şaşırıyoruz.” diyerek işin zorluğunu anlatıyor Sarıca.

Sarıca, kadınların evde boş oturmaması, üretmeleri ve içsel bir yolculuğa çıkmaları gerektiğini belirterek, Sivas İhramcızade Kültür ve Sanat Merkezi'nin bunu gerçekleştirdiğini vurguluyor.

Muhabir: Enes Bulut