Vücutta hiç neden yokken ortaya çıkan morarmalar ve kolay durdurulamayan kanamaların, lösemi ve lenfoma gibi hematolojik (kan) kanserlerinin habercisi olabileceği uyarısı yapıldı. Acıbadem Bursa Hastanesi Hematoloji ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Salim Başol Tekin, bu tür belirtilerin ciddiye alınması ve erken tanının tedavi başarısındaki hayati rolü hakkında önemli bilgiler verdi.
Kan Kanserlerinin Gözden Kaçan Belirtileri Neler?
Hematolojik tümörlerin, kan hücrelerinden, kemik iliğinden veya lenf sisteminden kaynaklanan kanser türleri olduğunu belirten Prof. Dr. Tekin, bu kanserlerin türüne ve evresine göre değişen belirtileri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tekin, dikkat edilmesi gereken en önemli sinyalleri şöyle sıraladı:
-
Nedensiz kilo kaybı ve geçmeyen halsizlik
-
Geceleri artan terlemeler
-
Ciltte kolayca oluşan ve geçmeyen morluklar
-
Burun veya diş eti gibi durdurulması zor kanamalar
-
Sık sık tekrarlayan enfeksiyonlar
-
Boyun, koltuk altı veya kasık bölgelerinde şişlikler (lenf bezi büyümesi)
-
Kemik veya sırt ağrısı
Prof. Dr. Tekin, bu belirtilerin pek çok başka hastalıkta da görülebildiğini, ancak ısrarcı ve sürekli olmaları durumunda mutlaka bir hekime, özellikle de bir hematoloji uzmanına başvurmak gerektiğini vurguladı.
"Erken Tanı, Tedavi Başarısını Artırıyor"
"Kan sayımı gibi basit tetkiklerle ilk belirtiler yakalanabilir," diyen Prof. Dr. Tekin, yıllık sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Hematolojik kanserlerin büyük bir bölümünün, erken evrede tanı konulması halinde günümüzdeki modern tedavi yöntemleriyle başarılı bir şekilde tedavi edilebildiğine işaret etti.
Tedavide Umut Veren Gelişmeler Var
Tedavi planının kişiye özel olarak, hastalığın tipi ve evresine göre belirlendiğini belirten Prof. Dr. Tekin, kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik akıllı ilaçlar, immünoterapiler (bağışıklık sistemi destek tedavileri) ve kök hücre (kemik iliği) naklinin güncel tedavi seçenekleri arasında olduğunu dile getirdi.
"Günümüzde eskisine göre çok daha fazla tedavi alternatifimiz mevcut. Tedavi başarısı ve hastalarımızın yaşam kalitesi her geçen gün artıyor," diyen Prof. Dr. Tekin, özellikle bağışıklık sistemi ve transplant (nakil) yöntemlerindeki gelişmelerin hem yan etki oranını düşürdüğünü hem de yaşam süresini artırdığını belirterek tıp dünyasının bu alanda umutlu olduğunu sözlerine ekledi.