Toplumda sıkça rastlanan ve genellikle basit bir gürültü olarak görülen horlamanın, aslında hem çocuklar hem de yetişkinler için ciddi ve hayati sağlık sorunlarının bir işareti olabileceği belirtildi. Özel Ümit Batıkent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Bekir Oksay, "Horlama yalnızca bir ses değil, altında yatan sebepler ciddi olabilir. Özellikle uyku apnesi riski taşıyan bireylerde hayati sonuçlara yol açabilir," diyerek önemli uyarılarda bulundu.
Horlamanın Sebebi Ne?
Op. Dr. Oksay, horlamanın temel nedeninin burun ucundan ses tellerine kadar uzanan üst solunum yolundaki bir darlık veya tıkanıklık olduğunu belirtti. Oksay, "Erişkinlerde en sık karşılaşılan sebepler arasında burun etlerinin şişliği ve burun kemiği eğriliği yer alırken; çocuklarda ise geniz eti ve bademcik büyüklüğü öne çıkıyor. Ayrıca kilolu bireylerde boyun çevresindeki yağlanma, dil kökünü geriye iterek hava yolunu daraltabilir ve hem horlamaya hem de uyku apnesine neden olabilir," dedi.
Çocuklarda Yüz Gelişimini Bozuyor, Büyümeyi Etkiliyor!
Özellikle 4-6 yaş arası çocuklarda geniz eti ve bademcik büyüklüğüne bağlı uyku apnesinin yaygın olduğunu dile getiren Dr. Oksay, bu durumun sadece uyku kalitesini değil, çocuğun fiziksel gelişimini de doğrudan etkilediğini vurguladı. "Adenoid face" (geniz eti yüzü) olarak adlandırılan tabloya dikkat çeken Oksay, "Çocuk sürekli ağızdan nefes alır, bu durum üst çenenin daralmasına, gözlerin birbirinden uzaklaşmasına ve diş dizilimlerinin bozulmasına yol açar. 'Kurtağzı' görünümüne neden olan bu tablo, ileride ağır ortodontik müdahaleler gerektirir. Ayrıca uyku kalitesi bozulduğu için büyüme hormonu salınımı da olumsuz etkilenir ve boy uzaması yavaşlar," dedi. Oksay, çocuklardaki bu durumun çoğu zaman başarılı bir geniz eti ve bademcik ameliyatı ile tamamen düzeltilebildiğini kaydetti.
Yetişkinlerde Hayati Risk: Kalp Krizi, Felç ve Ani Ölüm!
Uyku apnesinin erişkinlerde çok daha tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Op. Dr. Oksay, bu sorunun kalp ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, inme (felç) ve ani gece ölümleri ile doğrudan ilişkili olduğunun altını çizdi. Gece boyunca nefesin durmasıyla vücudun oksijensiz kalmasının kalbe aşırı yük bindirdiğini belirtti.
Ayrıca, ağır iş makineleri kullananlar ve uzun yol şoförleri gibi dikkat gerektiren mesleklerde çalışan kişilerin, uyku apnesi nedeniyle gündüz yaşadıkları dalgınlık ve ani uyku atakları yüzünden ölümcül iş ve trafik kazalarına neden olabileceğini söyledi.
Ne Yapılmalı?
Dr. Oksay, horlama sorunu yaşayan veya uykuda nefesinin durduğu söylenen kişilerin, durumu göz ardı etmeden mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurması gerektiğini belirtti. Uyku laboratuvarlarında yapılan polisomnografi (uyku testi) ile uyku apnesinin tipinin ve şiddetinin net olarak teşhis edilebildiğini ve buna göre cerrahi veya CPAP cihazı gibi uygun tedavi yöntemlerinin belirlendiğini ifade etti.
