Sivas’ta kış mevsiminin tüm şiddetiyle kendini göstermesi ve termometrelerin eksi derecelere düşmesiyle birlikte, şehrin sokaklarında tatlı bir hareketlilik yaşanıyor. Vatandaşlar, Sivas ayazına karşı en pratik ve lezzetli çözümü, nesillerdir tüketilen geleneksel halka tatlısında buluyor. Bu şerbetli sokak lezzeti, kış aylarında sadece bir atıştırmalık değil, aynı zamanda bir ısınma aracı haline geliyor.

Sokakların altın sarısı lezzeti
Sivas’ın sokak kültürünün ayrılmaz bir parçası olan halka tatlısı, uygun fiyatı ve doyurucu yapısıyla her kesimden insanı cezbediyor. Özellikle işe gidenler, okuldan dönen öğrenciler ve alışveriş için çarşıya çıkan vatandaşlar, sokak başlarındaki tezgahlarda altın sarısı rengiyle kızaran bu tatlıya adeta akın ediyor. Soğuk havada dumanı üstünde servis edilen halka tatlısı, hem anlık bir enerji patlaması sunuyor hem de iç ısıtıyor.

Bir kış ritüeline dönüştü
Yaz kış demeden tüketilse de halka tatlısının Sivas’ta asıl popülaritesi kışın artıyor. Lapa lapa yağan karın altında veya keskin rüzgarlı bir havada, ayaküstü bir halka tatlı yemek, şehir için adeta bir kış ritüeli haline gelmiş durumda. Bu basit ancak etkili lezzet, soğukla mücadelenin tatlı bir mola noktası olarak görülüyor. Tezgah sahipleri, havalar soğudukça talebin arttığını ve vatandaşların bu tatlıyla hem bedenen hem de ruhen ısındığını belirtiyor.
Uzmanlardan tatlı uyarısı
Ancak bu lezzet şöleninde uzmanların bir uyarısı var: Şerbetli tatlılar, yüksek kalori ve şeker içeriğine sahip olabiliyor. Bu nedenle tüketimde aşırıya kaçmamak ve dengeli beslenmeye özen göstermek gerekiyor. Özellikle diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi kronik rahatsızlığı olanların daha dikkatli olması öneriliyor.
Fakat Sivaslılar için, ölçülü tüketildiği sürece halka tatlısının yeri ayrı. Sivas’ın dondurucu soğuğuna karşı nesiller boyu süren bu tatlı kalkan, şehrin sosyal dokusunun ve mutfak kültürünün canlı bir parçası olmaya devam ediyor.