Sivas'ta tam 80 yıldır makas tutan 93 yaşındaki terzi Recep Yılmaz, teknolojiye ve tüketim çılgınlığına direniyor. Şehrin yaşayan efsanesi, ömrünü adadığı mesleğinin geleceğine dair büyük bir korku yaşıyor.
Sivas’ın Yüceyurt Mahallesi, hızla değişen modern dünyaya inat, tam 80 yıldır zamana direnen bir sese ev sahipliği yapıyor: Terzi Recep Yılmaz’ın dikiş makinesi sesi. Şehrin 'en yaşlı terzi' unvanını gururla taşıyan 93 yaşındaki Recep Usta, 13 yaşında eline aldığı makası bir asra yaklaşan ömrüne sığdırdı. Ancak bu uzun soluklu direnişin ardında, usta sanatkarın büyük bir endişesi yatıyor: terzilik mesleğinin yok olması.

Makas Elinde Geçen Sekiz On Yıl
Sabahın erken saatlerinde dükkanının kapısını açan Recep Yılmaz, ilerleyen yaşına rağmen mesleğine ilk günkü tutkuyla sarılıyor. Yılmaz, çocukluğunun en hareketli yıllarını çıraklık yaparak geçirdiğini anlatıyor. "13 yaşında elime makası aldım, o günden beri terzilik yapıyorum," diyen asırlık çınar, dükkanında sadece sökükleri değil, adeta zamanı dikiyor.
Yüceyurt Mahallesi'nde modern mağazaların parıltısına karşın, onun küçük ve değişmeyen dükkanı, bir dönemin el emeği, göz nuru ahlakını temsil ediyor. Müşteri sayısı azalsa da, onun tecrübesine ve ustalığına olan saygı hiç azalmıyor.

"Herkes Okuyacak Diye Bir Kaide Yok" Çıkışı
Recep Usta'yı asıl yoran ne yaşlılık ne de iğneye iplik geçirmek. Onu hüzünlendiren, arkasından mesleği sürdürecek kimsenin olmaması. Gelişen teknolojinin getirdiği tüketim çılgınlığıyla birlikte, el emeği mesleklerin tarihe karışmasından derin üzüntü duyuyor.
Özellikle çırak ve eleman bulamamaktan yakınan Yılmaz, yeni neslin sanata olan ilgisizliğini şu çarpıcı sözlerle eleştiriyor: "Şimdiki neslin bu meslek grubuna ilgisi yok, bu beni üzüyor. Herkes okuyacak diye bir durum yok; ülkenin her meslek grubuna ihtiyacı var. Sanatkar da lazım, terzi de lazım, tamirci de..."
Usta terzi, toplumdaki "mutlaka üniversite okunmalı" algısının, zanaatkarlık gibi değerli mesleklerin göz ardı edilmesine yol açtığını düşünüyor.

Gençlere 80 Yıllık Tecrübeyle "Altın Bilezik" Tavsiyesi
80 yıllık tecrübesiyle gençlere seslenen Recep Usta, meslek öğrenmenin önemini vurguluyor. Yılmaz'a göre, diplomanın yanı sıra bir zanaat sahibi olmak, kişinin kolunda daima bir "altın bilezik" taşıması anlamına geliyor.
"Gençler meslek öğrensinler, altın bilezikleri olsun. Yapabildikleri bir mesleğe sıkı sıkıya sarılsınlar," diyerek geleceğin ustalarına son çağrısını yapıyor.
Recep Usta, Yüceyurt Mahallesi'ndeki küçük dükkanında; sadece sökülen pantolonları, ceketleri değil, aynı zamanda kaybolmaya yüz tutmuş ahilik kültürünü ve zanaat ahlakını da onarmaya, yaşatmaya devam ediyor.