Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ökdemir, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan çocukluk çağı obezitesinin hızla arttığını belirterek ailelere acil uyarıda bulundu. Obezite, vücut yağ oranının normalin üzerine çıkması anlamına gelirken, bu durumun Vücut Kitle Endeksi (VKİ) üzerinden değerlendirildiğini aktardı. Doç. Dr. Ökdemir’e göre, çocuğun kilosunun boyunun karesine bölünmesiyle hesaplanan VKİ'de 30'un üzerindeki değer, doğrudan obezite olarak tanımlanıyor.
Küçük Yaş Obezitesi, İleriki Yaşamı Tehdit Ediyor
Doç. Dr. Ökdemir, çocukluk çağında obezite görülme sıklığının çok hızlı arttığına dikkat çekerek, bu durumun uzun vadeli ciddi sonuçlarına değindi. Uzman doktor, küçük yaşta obez olan çocukların ilerleyen yaşlarda da obez kalma riskinin yüksek olduğunu vurguladı. Daha da önemlisi, dünyadaki en sık ölüm nedenleri arasında yer alan kalp krizi, inme ve diyabet gibi ölümcül hastalıkların temelinde de genellikle obezitenin bulunduğunu belirtti. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının erken yaşta kazanılmasının hayati önem taşıdığını ifade etti.
Uzmanından Kritik Çağrı: Fastfood ve Ekran Bağımlılığına Son!
Uzmanından ailelere yönelik kritik bir çağrı geldi. Obeziteyle mücadelede kilit noktaların başında fastfood tüketiminden uzak durulması ve ekran süresinin sınırlandırılması geliyor. Doç. Dr. Ökdemir, çocukların gün içinde aktif olmasının şart olduğunu belirterek, günlük en az 1-2 saat fiziksel aktivite yapmasının gerekliliğini vurguladı. Fiziksel aktivite, sadece kilo kontrolü için değil, genel sağlık ve gelişim için de vazgeçilmez bir alışkanlık olarak öne çıkıyor.
Psikolojik Etkiler: Özgüven ve Sosyal Hayat
Çocukluk çağı obezitesinin etkileri sadece fiziksel sağlıkla sınırlı kalmıyor. Doç. Dr. Ökdemir, obez çocuklarda özgüven eksikliği ve sosyal hayattan kopma gibi önemli psikolojik ve sosyal sorunların da yaşandığını dile getirdi. Bu nedenle obeziteyle mücadelenin, çocuğun hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını korumak adına bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekiyor. Ailelerin bilinçli tüketim ve hareket alışkanlıklarını teşvik etmesi, bu önemli hastalığın yayılmasını önlemede hayati rol oynuyor.
