Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Bahadır, e-sigaraların geleneksel sigaraya göre daha az zararlı olduğu yönündeki iddiaların bilimsel olarak geçersiz olduğunu vurguladı. Özellikle gençler arasında e-sigara deneme oranlarının yüzde 12-50 arasında değiştiğine dikkat çeken Bahadır, bu ürünlerin nikotin bağımlılığını sürdürdüğünü belirtti. En kritik veri ise, e-sigara kullanan gençlerin geleneksel sigaraya başlama ihtimalinin tam altı kat artmasıdır.
E-sigaraların içeriğinde bulunan propilen glikol, bitkisel gliserin ve özellikle meyve, tatlı, mentol gibi cazip aromalar, genç kullanıcılar için birer tuzak haline gelmektedir. Prof. Dr. Bahadır, bu maddelerin yüksek sıcaklıklarda toksik bileşiklere dönüşerek insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere sebep olduğunu ifade etti. E-sigaralar, sigarayı bırakma aracı olmaktan çok, tütün endüstrisinin bağımlılığı sürdürme aracı haline gelmiştir.
Solunum Sisteminde Yıkım: EVALI Tehdidi
Prof. Dr. Ayşe Bahadır, e-sigaraların zararlarının bilimsel verilerle açıkça ortaya konulduğunu belirtti. Solunum sistemi üzerindeki en belirgin ve korkutucu etki, akciğer dokusunda iltihaplanma, solunum güçlüğü ve "EVALI (Elektronik Sigara ile İlişkili Akciğer Yaralanması)" olarak tanımlanan ciddi hasarlardır.
Bu durum, ne yazık ki kısa süreli kullanımda bile solunum yetmezliği ve ölüme yol açabilmektedir. E-sigara buharında bulunan nikotin ise kalp atım hızını ve kan basıncını artırarak kalp-damar hastalıkları riskini yükseltir. Ayrıca ergenlerde nikotine maruziyetin, beyin gelişimini olumsuz etkileyerek dikkat, öğrenme ve hafıza üzerinde kalıcı zararlara neden olabileceği uyarısı yapıldı.
Pasif Maruziyet: Yalnızca Kullanan Değil, Herkes Risk Altında

E-sigaraların tehlikesi sadece doğrudan kullanıcılarla sınırlı kalmamaktadır. Prof. Dr. Bahadır, çevredeki bireylerin de pasif etkilenim yoluyla sağlık riski altında olduğunu vurguladı. E-sigara buharı, ortama sadece su buharı değil, aynı zamanda nikotin, ağır metaller ve toksik bileşikler yaymaktadır.
Bu buharın solunması, özellikle çocuklar, yaşlılar, astım veya kalp hastalığı bulunan hassas bireyler için büyük tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, pasif maruziyetin önlenmesi, tıpkı geleneksel tütün dumanına maruz kalmanın engellenmesi kadar büyük önem taşımaktadır. Pasif etkilenim, e-sigaranın kapalı alanlarda ve toplu taşıma araçlarında kullanım yasağının ne kadar hayati olduğunu göstermektedir.
Türkiye'deki Yasal Çerçeve: Yasakların Kararlılıkla Sürdürülmesi Çağrısı
Türkiye'de e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerine yönelik güçlü yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Prof. Dr. Bahadır, 4207 Sayılı Kanun ve 2020 yılında yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile bu ürünlerin ithalatı ve satışının yasaklandığının altını çizdi.
Daha da önemlisi, bu ürünlerin kullanımının da yasak olduğudur. Türkiye’de e-sigara kullanımı, tütün kontrol mevzuatı kapsamında kapalı alanlarda, kamuya açık yerlerde ve toplu taşıma araçlarında kesin olarak yasaktır. Prof. Dr. Bahadır, bu ürünlerin temelde tütün ürünleri olduğunu ve sağlık açısından zararlı olduğunu yineleyerek, mevcut yasakların kararlılıkla sürdürülmesi, denetimlerin güçlendirilmesi ve toplumun aydınlatılması çağrısında bulundu.