Sivas'ın tarihi dokusunda dimdik ayakta duran Şifaiye Medresesi, ziyaretçilerini Anadolu Selçuklu döneminin ihtişamlı günlerine götürüyor. 1217 yılında I. İzzettin Keykavus tarafından inşa ettirilen bu muhteşem yapı, hem döneminin en önemli şifahanesi hem de bir ilim yuvası olarak hizmet vermiş.

Tıp Tarihine Işık Tutan Bir Yapı

54x65 metrelik devasa boyutlarıyla dikkat çeken medrese, Anadolu'nun en büyük Selçuklu şifahanesi unvanını taşıyor. Burası sadece bir hastane değil, aynı zamanda tıp eğitiminin verildiği önemli bir merkezdi. Kaynaklara göre, burada görev yapacak hekimlerin "merhametli, tecrübeli ve şarlatanlardan uzak" olması şart koşulmuştu.

Sivaslı üreticilere kritik uyarı: Bu tarihe dikkat Sivaslı üreticilere kritik uyarı: Bu tarihe dikkat

Mimari Bir Şaheser

Üç eyvanlı açık avlu düzenine sahip medrese, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerini barındırıyor. Ana giriş kapısı üzerindeki aslan ve boğa kabartmaları, güneş kursu içindeki erkek figürü ve etrafını saran tevhit yazıları, dönemin sanat anlayışını yansıtıyor.

Tarihe Tanıklık Eden Duvarlar

Medrese, sadece bir sağlık merkezi olarak değil, aynı zamanda Mevlana'nın babası Bahaeddin Veled gibi önemli âlimlere ev sahipliği yapmış bir kültür merkeziydi. Osmanlı döneminde medreseye dönüştürülen yapı, 1916 yılına kadar eğitim vermeye devam etti.

Yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2008-2012 yılları arasında kapsamlı bir restorasyon geçirdi. Bu çalışmalarla orijinal dokusu korunarak gelecek nesillere aktarılması sağlandı.

Neden Görmelisiniz?
Şifaiye Medresesi, sadece bir tarihi eser değil, aynı zamanda Anadolu'nun bilim ve sağlık tarihine ışık tutan bir hazine. Sivas'a gelen her tarih ve kültür meraklısının mutlaka görmesi gereken bu yapı, ziyaretçilerine 800 yıllık bir zaman yolculuğu vaat ediyor.

Muhabir: Musa Demir