Sivas’ın Saklı Cenneti

Sivas’ın kuzeydoğusunda, Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin kesişim noktasında yer alan Gölova, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir ilçedir. Yüzyıllardır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu bölge, hem geçmişin izlerini taşımakta hem de kendine has iklimi ve coğrafi yapısıyla önemli bir yerleşim merkezi olma özelliğini korumaktadır.

Tarihin Derinliklerinden Günümüze Gölova

Gölova’nın geçmişi oldukça eskiye dayanmaktadır. Eski adı Ağvanis olan bu yerleşim yerinde, M.Ö. 2000’li yıllarda Hititlerin yaşadığı bilinmektedir. Daha sonra Romalıların ve Pontus-Rum Devleti’nin egemenliği altına giren Gölova, 1071 Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde Türk beyliklerinin kontrolüne geçmiştir. 1100’lü yıllarda Saltuklular ve Danişmentliler bölgeye hâkim olmuş, 1300’lü yıllarda ise Mengücekoğulları ve Eretna Beyliği yönetimi devralmıştır.

1459-1460 yıllarına kadar Moğol istilalarına maruz kalan bölge, bir dönem Akkoyunlu Uzun Hasan’ın hâkimiyetinde kalmış, ancak 1473 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Otlukbeli Savaşı’ndaki zaferiyle Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde sakin bir kasaba olarak varlığını sürdüren Gölova, ticaret yolları üzerinde yer alması nedeniyle önemini korumuştur. Ünlü seyyah Evliya Çelebi, Gölova’dan bahsederken buranın 200-300 haneli bir yerleşim yeri olduğunu, cami ve kilisenin karşı karşıya bulunduğunu ve Müslümanlarla Rumların bir arada huzur içinde yaşadığını ifade etmiştir.

Anadolu Aslanları erken doğdu Anadolu Aslanları erken doğdu

Modern dönemlere gelindiğinde, Gölova 13 Haziran 1972’de belediye statüsüne kavuşmuş, 9 Mayıs 1990’da ise 29 köy ve 6 mahalle ile ilçe statüsü kazanarak Sivas’a bağlanmıştır.

Üç Bölgenin Kesiştiği Stratejik Bir Konum

Gölova, coğrafi konumu itibarıyla Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin kesişme noktasında yer alır. Bu özelliği sayesinde üç bölgenin de farklı coğrafi ve iklimsel özelliklerini taşımaktadır. İlçenin kuzeyinde Berdiğa Dağları, güneyinde ise Keldağ-Kızıldağ sıraları bulunmaktadır. Yaklaşık 30 kilometre uzunluğunda ve 15 kilometre genişliğinde bir çanak içinde yer alan Gölova, genel olarak düze yakın bir arazi yapısına sahiptir. Ancak, 1.320 metre rakıma sahip olması ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın etkisiyle zaman zaman deprem riski taşımaktadır.

Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Gölova, zengin bitki örtüsü ve verimli toprakları sayesinde tarım ve hayvancılığa elverişli bir yapıya sahiptir. Yaz aylarında yeşilin farklı tonlarına bürünen dağları, kışın beyaz bir örtüyle kaplanarak kartpostallık manzaralar sunmaktadır.

Karasal ve Karadeniz İkliminin Buluştuğu İlçe

Gölova, iklim açısından oldukça özel bir yapıya sahiptir. İç Anadolu’nun karasal iklimi ile Karadeniz ikliminin kesiştiği noktada yer aldığı için, her iki bölgenin de hava koşullarını taşımaktadır. İç Anadolu’nun sert ve karlı kışlarından daha ılıman bir yapıya sahip olan ilçe, Karadeniz Bölgesi kadar aşırı yağış almaz. Bu denge, hem tarım hem de hayvancılık açısından bölge halkına avantaj sağlamaktadır.

Yaz aylarında sıcaklıklar İç Anadolu kadar yüksek olmazken, kış aylarında ise Doğu Anadolu’daki gibi aşırı sert soğuklar yaşanmaz. Bu nedenle Gölova, dört mevsimi belirgin bir şekilde yaşayan nadir bölgelerden biridir.

Gölova’nın Keşfedilmeyi Bekleyen Güzellikleri

Tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Gölova, Sivas’ın en sakin ve huzurlu ilçelerinden biridir. Doğal yapısı, temiz havası ve tarihi dokusuyla keşfedilmeye değer bir bölge olan Gölova, köklü geçmişi ve coğrafi konumu ile önemli bir yerleşim yeri olmaya devam etmektedir.

Eğer yolunuz Sivas’a düşerse, bu tarihi ilçeyi ziyaret edip hem doğal güzelliklerini keşfedebilir hem de tarihin izlerini yakından görebilirsiniz.

Kaynak: Haber Merkezi